ALLAH'IN DİNİNE HİZMET
Allah müminlere Kendi dinine hizmet edebilme gücü ve yetkisi vermiştir ve bu, tüm iman edenler için çok büyük bir şereftir. Samimi müslümanlar her zaman Allah'ın dinine hizmet aşkıyla yanıp tutuşmuş, peygamberler ve salih müminler insanlara örnek olarak Allah yolunda son nefeslerine kadar mücadele etmiş, tebliğ vazifelerini yerine getirmişlerdir.
Peygamberler derin imanları, üstün vasıfları, güzel ahlakları ile toplumlara ışık tutmuş, bu nuru takip eden salih müminler de girdikleri her yerde güzel ahlak temsilcisi olarak hal ve tavırları, bilgileri, görgüleri, en önemlisi Allah'a olan yakınlıkları ve bağlılıklarıyla en güzel örnekler olmuşlardır. Her biri hidayet önderleri olan Allah'ın elçileri ve salih müslümanlar fedakarlıkları, vefaları, sadakatleri, cesaretleri, sabırları, dine hizmet aşklarıyla öne çıkmışlar, hep Allah'ın hoşnutluğunun peşinde olmuşlardır. Allah'ın salih kulları hiçbir zaman kendi menfaatlerinin, dünya çıkarlarının peşinde koşmamıştır. Dinin menfaatleri neyi gerektiriyorsa orada olmuşlar, o işi yapmışlardır. Hiçbir zaman inkarcılara bir eğilim göstermemiş, hakkın yanından asla ayrılmamışlardır. Makam, mal, para, güç gibi hiçbir dünyevi değer onları yapmaları gerekenden, tebliğ vazifelerinden, hizmetlerinden alıkoyamamıştır. Çünkü müminler Allah yolunda gösterdikleri çalışmalardan, gayretten tarifsiz bir lezzet alırlar. Güzel ahlakta ve hizmette gösterilen sabır müminlerin kalbine genişlik ve ferahlık verir. Bu kararlı yapılarıyla asla yakılıp yıkılamayan bir kale hükmündedirler. İşte bu yüzden müminler dünyanın en güvenilir, en sağlam kişilikli, en faziletli insanlarıdır. Bediüzzaman hazretlerinin "Dine imale etmek ve intizama teşvik etmek ve vazife-i diniyelerini ihtar etmekle dine hizmet olur." sözleri müslümanların gerçek sorumluluklarını çok güzel ifade etmektedir. Zira müminlerin asli görevi kendilerini en iyi şekilde yetiştirip Allah'a yakınlaşabildikçe yakınlaşmalarıve bununla birlikte insanların imanına, yakinine vesile olamaya çalışmaktır.
Dinsizlik cereyanı insanlık tarihinin başından beri tüm toplumlarda esmiş, toplumun ileri gelen birçok din karşıtı grup ve kişileri acımasız faaliyetlerde bulunmuş, dini yaşayan insanlara karşı birçok eylem içine girmişlerdir. Bu insanların büyük bir bölümü de kısacık, gelip geçici dünyayı dine tercih edip, ahiretin varlığını unutmuşlarıdır. Tüm gücün ve kudretin sahibinin Allah olduğunu düşünmediklerinden kendilerini yokluktan yaratan Rablerine isyan edip çok büyük bir gaflete ve zalimliğe düşmüşlerdir.
Oysa Allah'ın yoluna tabi olsalar dünyada ve elbette asıl olarak ahirette huzur ve güven içinde yaşayacaklardır. Kendilerine türlü yollardan yaklaşan, hakkı anlatan, hidayete davet eden, birçok yöntemle tebliğ yapan peygamberleri ve salih müminleri dinlemeyenler elbette çok büyük bir kayıp içine girerler. Ama tebliğe cevap vermemeleri sadece kendi aleyhlerindedir. Müslümanlara karşı takındıkları olumsuz tavırlar da yine sadece kendi aleyhlerindedir. Çünkü müslümanlar tebliğlerini yapmış, görevlerini yerine getirmiş olmaktadırlar. Yaptıkları güzel amellerin karşılığını yine en güzel şekilde Rablerinden alacaklardır.
Bununla birlikte Allah'ın müminlere vaat etmiş olduğu bir müjdesi de müslümanların muhakkak üstün geleceği, inkarcılar istemese de Allah'ın nurunu tamamlayacağıdır. Bu, Allah'ın değişmez sünnetidir ve inananlar için çok büyük bir şevk ve neşe kaynağıdır. Buna inanan müminler başlarına ne kadar büyük zorluklar gelse de asla yılgınlaşmaz, cesaretlerini kaybetmezler. Hangi şartta olursa olsun dine nasıl hizmet edebilirim diye düşünür, her durumu dinin lehinde değerlendirmeye gayret gösterir, içinde bulundukları ortama göre en faydalı olanı seçmeye çalışarak vazifelerini yerine getirirler. En kapsamlı ve geniş şekilde düşünerek, tüm akıllarını, güçlerini, yeteneklerini, zekalarını, kabiliyetlerini en uygun yerde en uygun şekilde kullanırlar. Dünyada ve ahirette en bahtiyar olacak insanlar da işte bu güzel çabayı yürüten, samimi ve fedakar müslümanlardır. Allah tüm müminlere en hayırlı işleri yapmayı, İslam'a hizmet etmeyi nasip etsin, işlerini kolaylaştırsın ve yapabilecekleri salih amelleri tüm müslümanlara ilham etsin, amellerini kabul etsin.
Kuran Ahlakı Kategorisi -Dergi Yazıları-
- "TABİYYUN" HASTALIĞI
- BAŞÖRTÜSÜNE YANLIŞ ANLAMLAR VERİLMEMELİ
- BEDDİUZZAMAN'I YAKINDAN TANIMAK
- BEDDİUZZAMAN'IN MÜMİNLERE VASİYETİ; ÜMİTVAR OLUNUZ...
- BEDİÜZZAMAN'DAN GERÇEK MERHAMET ÜZERİNE BİR DERS
- BEDİÜZZAMAN'IN AİLEYE VE EĞİTİME VERDİĞİ ÖNEM
- GÜÇLÜ BİR İRADENİN ÖNEMİ
- HAYATININ HER ANIYLA MÜSLÜMANLAR İÇİN ÖRNEK BİR İNSAN: BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ
- HZ. MUHAMMED'İN (SAV) GÜZEL AHLAKI İNSANLAR İÇİN EN GÜZEL ÖRNEKTİR
- İMAN EDEN İNSAN ÖFKEDEN SAKINIR
- İNSANLARDAKİ MANEVİ BOŞLUĞUN ALTINDA YATAN GERÇEK NEDEN
- KIYMETTAR BİR İBADET: TEFEKKÜR
- MANEVİ BOŞLUK İNSANI ÇOK BÜYÜK BİR YIKIMA SÜRÜKLER
- MÜBAREK RAMAZAN AYI VE DUANIN ÖNEMİ
- MÜMİN ERKEKLER VE MÜMİN KADINLAR BİRBİRLERİNİN VELİLERİDİR
- MÜMİNLERİN DEĞERLİ BİR REHBERİ: SÜNNET-İ SENİYE
- MÜMİNLERİN ÜSTÜN AHLAKI
- O, BİR "SİRAC-I HAKİKAT" (HAKİKAT NURU)DUR
- RAMAZAN AYININ VE ORUCUN HİKMETLERİ
- SONBAHARIN HİKMETLERİ ÜZERİNE
- YÜKSEK AHLAKİ DEĞERLERE SAHİP ÇIKAN GENÇ NESİL BİR ÜLKENİN GELECEĞİNİN TEMİNATIDIR
- ZAHİRİ MUSİBETLER ALTINDA ÇOK TATLI NETİCELER VAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder