"BEDİÜZZAMAN'IN GÜZEL AHLAKINDAN ÖRNEKLER"
-9-
BEDİÜZZAMAN'IN CESARETİ
İnsanların hayatlarını çeşitli korkular içinde geçer. Örneğin bir çok kişi geleceği bilememenin tedirginliği içinde yaşar. "Fakirlik çekecek mi, aç kalacağı bir durum olacak mı, mesleğinde başarılı olabilecek mi, sosyal bir çevre edinebilecek mi ya da iyi bir tahsil yapabilecek mi" gibi ileriye dönük bir çok endişe taşır. Kimi insan için itibarını kaybetmek en büyük korkulardan biridir. İnsanların kendisi hakkında olumsuz düşünmelerinden, sevmemeleri ya da arkadaş olarak kabul etmemelerinden sürekli endişe eder. Çoğu insan hastalanma ya da sakat kalma korkusu yaşar. Bir kısmı iftiraya uğramaktan, hakkında haksız bir dedikodu yayılmasından çekinir.
Ancak insanların bir çoğunun ortak olarak en büyük korkusu, "ölüm"dür. Hastalanarak, kaza yaparak ya da saldırıya uğrayarak, her ne şekilde olursa olsun ölmekten şiddetli bir korku duyarlar. Hatta mümkün olduğunca ölümden bahsetmemeye ve kendilerine ölümü hatırlatacak bir konuya girmemeye itina gösterirler.
Tüm bu korkular, insanların bir çoğunu doğru düşünmekten, doğru davramaktan ve doğrulardan yana olmaktan alıkoyar. İslam ahlakını uygulaması gerektiğini ve Allah'a karşı sorumlu olduğunu bildiği halde, sırf bu tip korkularından dolayı dinden uzak yaşayan bir çok insan vardır. Halbuki korkulmaya ve çekinilmeye en layık olan Allah'tır.
Bir insanın başına, Allah'ın takdiri ve dilemesi dışında herhangi bir kötülük gelmesi mümkün değildir. İnsanları yaşatan veya öldüren, hastalık veya şifa veren, güçlü ya da güçsüz, zengin ya da fakir yapan Allah'tır. Bunların tümünde bir hikmet ve güzellik vardır. Kur'an'da belirtildiği gibi Allah kimi kullarına nimetini arttırır, rızkını arttırır, kimi kullarından ise kısar. Bu Allah'ın insanları denemesidir. Bu nedenle insanların korkması gereken tek varlık ve güç Allah'tır.
Bunu bilen müminler, başkalarında görülmeyen bir cesarete sahip olurlar. Çünkü hayatta yalnızca Allah'tan korkar ve bundan başka hiçbir korkuyu yaşamazlar. Örneğin müminler gelecek korkusu taşımazlar. Fakirlik iman eden bir insan için tedirginlik sebebi değildir. Bir insan Allah yolunda hizmet ederken gerekirse tüm malını harcayıp fakir kalabilir, iftiraya uğrayabilir, insanlar ondan inançlı olduğu için yüz çevirebilirler, hakkında alaycı konuşabilirler ya da dinden dönmesi için baskı uygulayabilirler. Ancak mümin yeryüzünde Allah'ın dilemesi dışında hiçbir olay olmayacağını bilmenin metanetini ve cesaretini taşır.
Üstad her konuda olduğu gibi cesaret konusunda da müminler için çok güzel bir örnektir. Çünkü Üstad'ın hayatında insanların bir çoğunun korku duyduğu olayların hemen hemen tümü cereyan etmiştir. Örneğin Üstad çok defalar ölümle tehdit edilmiştir. Hatta bir keresinde zehirlemeye çalışmışlar ancak vücuduna enjekte ettikleri zehir bir mucize eseri Bediüzzaman'a zarar vermemiştir. Hapishaneye girdiğinde yaşının hayli ilerlemiş ve hasta olmasına rağmen, hiçbir mahkumu koymadıkları soğuk, rutubetli koğuşlara Üstad'ı yerleştirmişlerdir. Talebelerinin battaniye verme ve soba kurma tekliflerini geri çevirmişler ve burada Bediüzzaman'ın zayıf düşerek hayatını kaybetmesi için zemin hazırlamaya çalışmışlardır. Ancak tüm bu uğraşları boşa gitmiştir. Çünkü Üstad bütün bu tehditkar ortamlara rağmen İslamı tebliğ görevine devam etmiştir. Üstelik daha da artan bir sürat ve etkileyicilikle…
Bediüzzaman'ın tehlikeleri hiç önemsemediğini ve Allah'a olan güvenini şu sözlerinde açıkça görmek mümkündür.
"Sivrisinek tantanasını kesse, balarası demdemesini bozsa, sizin şevkiniz hiç bozulmasın, hiç teessüf etmeyiniz. Zira kainatı nağametiyle raksa getiren, hakaikin esrarını ihtizaza veren musıka-i ilahiye hiç durmuyor. Mütemadiyen güm güm eder… İşte ey iki hayatın ruhu hükmünde olan İslamiyeti bırakan mezar-ı müteharrik bedbahtlar! Gelen neslin kapısında durmayınız. Mezar sizi bekliyor, çekiliniz; ta ki, hakikat-ı İslamiyeyi hakkıyla kainat üzerinde temevvücsaz edecek olan nesl-i cedid gelsin… Beni tehdit ile vazgeçiremezler… Bu hayat ile tehdit etmek hiçtir. Kaldı ki, hayat-ı uhreviye ile tehdit ediyorlar. Ondan da hiç minnet çekmem…umumun malumu olsun ki; İki elimde iki hayatımı tutmuşum. İki hasım için, iki meydan-ı mübarezede, iki harp ile meşgulum. Tek hayatlı olan adam, meydanıma çıkmasın. " (Münazarat, s. 53)
Üstad'ı Kuran ahlakından çevirmeye çalışan bu çevreler, onu ölümle tehdit etmenin yanısıra başka yollar da denemişlerdir. Hayatını yaşanmaz hale getirmek ve bu şekilde dine bağlılığına engel olmak için, onu insanlara akli dengesi yerinde olmayan bir insan olarak tanıtmaya çalışmışlardır. Hatta bir akıl hastanesine rapor verilmesi için götürmüş, ancak buradaki doktorlar, hayatları boyunca onun kadar akıllı bir insan görmediklerini dile getirerek özürlerini beyan etmişlerdir. Ayrıca Üstad'ı 30 yıl boyunca sürgünde yaşatmış ve hatta artık yaşlılıktan zor yürüyecek hale gelmesine rağmen gene de yaşadığı bölgeyi terketmesi için onu zorlamışlardır.
Ancak bütün bu baskı ve tehdit ortamları, Üstad'ı asla korkutmamış ve doğru bildiği yolda ilerlemesine engel olmamıştır. Bunun sebebi Bediüzzaman'ın imanıdır. Allah'a dayanıp güvenen ve dünyaya bağlı olmayan Bediüzzaman, başına gelebilecek olan her olayın Allah'ın takdiri ve kendisi için belirlediği kaderi olduğunu bilmenin rahatlığıyla yaşamıştır. Bundan dolayı sıradan insanlara görülmeyecek kadar büyük bir cesarete sahip olmuş ve hatta bir insana yapılabilecek tehditlerin tümünü Bediüzzaman'a yönelten bu çevreler, Üstad'ın cesaretine ve kararlılığına hayran olduklarını defalarca dile getirmek zorunda kalmışlardır.
Kuran Ahlakı Kategorisi -Dergi Yazıları-
- "TABİYYUN" HASTALIĞI
- BAŞÖRTÜSÜNE YANLIŞ ANLAMLAR VERİLMEMELİ
- BEDDİUZZAMAN'I YAKINDAN TANIMAK
- BEDDİUZZAMAN'IN MÜMİNLERE VASİYETİ; ÜMİTVAR OLUNUZ...
- BEDİÜZZAMAN'DAN GERÇEK MERHAMET ÜZERİNE BİR DERS
- BEDİÜZZAMAN'IN AİLEYE VE EĞİTİME VERDİĞİ ÖNEM
- GÜÇLÜ BİR İRADENİN ÖNEMİ
- HAYATININ HER ANIYLA MÜSLÜMANLAR İÇİN ÖRNEK BİR İNSAN: BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ
- HZ. MUHAMMED'İN (SAV) GÜZEL AHLAKI İNSANLAR İÇİN EN GÜZEL ÖRNEKTİR
- İMAN EDEN İNSAN ÖFKEDEN SAKINIR
- İNSANLARDAKİ MANEVİ BOŞLUĞUN ALTINDA YATAN GERÇEK NEDEN
- KIYMETTAR BİR İBADET: TEFEKKÜR
- MANEVİ BOŞLUK İNSANI ÇOK BÜYÜK BİR YIKIMA SÜRÜKLER
- MÜBAREK RAMAZAN AYI VE DUANIN ÖNEMİ
- MÜMİN ERKEKLER VE MÜMİN KADINLAR BİRBİRLERİNİN VELİLERİDİR
- MÜMİNLERİN DEĞERLİ BİR REHBERİ: SÜNNET-İ SENİYE
- MÜMİNLERİN ÜSTÜN AHLAKI
- O, BİR "SİRAC-I HAKİKAT" (HAKİKAT NURU)DUR
- RAMAZAN AYININ VE ORUCUN HİKMETLERİ
- SONBAHARIN HİKMETLERİ ÜZERİNE
- YÜKSEK AHLAKİ DEĞERLERE SAHİP ÇIKAN GENÇ NESİL BİR ÜLKENİN GELECEĞİNİN TEMİNATIDIR
- ZAHİRİ MUSİBETLER ALTINDA ÇOK TATLI NETİCELER VAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder