RİSALE-İ NURLARDAKİ HİKMETLERİ GÖREBİLMEK
Bediüzzaman Said Nursi, Allah yolunda yaptığı çalışmalar yüzünden son derece ağır eziyetlere uğramış, zulüm görmüş ihlas sahibi, kıymetli müslümanlardan biridir. Her biri son derece hikmetli sözlerle dolu olan Risalelerini hapishanede geçirdiği günler sırasında da yazmıştır.
Risale-i Nur'ları okuyanlar her satırda yazarının samimiyetini, Allah'a olan kayıtsız şartsız bağlılığını, tevekkülünü ve sabrını görürler. Bir Kuran tefsiri niteliğinde olan Risaleler'de, insanlar arasında güzel ahlakın yaygınlaşması için gerekli olan tavsiyeler, Kuran hükümleri, imani konuların yanısıra, Kuran'da geçen kavramlar, günlük yaşamda kullanılan terimler, insanların karakter özellikleri gibi pek çok konu mevcuttur. Bu konuların her biri son derece derin manalar taşıyan cümlelerle ve samimi örneklerle ele alınmaktadır. Örneğin gençliğin gelip geçici olduğunu ve İslam'ın hayrına kullanılması gerektiğini Said Nursi şöyle tarif etmektedir:
"Sizdeki gençlik katiyen gidecek. Eğer siz daire-i meşruada kalmazsanız, o gençlik zayi olup başınıza hem dünyada, hem kabirde, hem ahirette kendi lezzetinden çok ziyade belalar ve elemler getirecek. Eğer terbiye-i İslamiye ile o gençlik nimetine karşı bir şükür olarak iffet ve namusluluk ve taatle sarf etseniz, o gençlik manen baki kalacak ve ebedi bir gençlik kazanmasına vesile olacak." (Sözler, s.150)
Yukarıdaki alıntı tek bir paragraf olarak görülebilir ancak içerdiği derin mana üzerinde tefekkür edildiğinde, her insan tüm yaşamı boyunca kullanabileceği, çok ehemmiyetli öğütler alabilir. Kuşkusuz tek bir paragrafta böyle derin bir etki, hikmetli bir ders ifade edebilmek ancak samimiyet ve ihlasla mümkündür.
Risaleler'de yer alan manevi hikmetler incelenirken Bediüzzaman Said Nursi'nin yaşadığı ortamın da gözönünde bulundurulması zorunludur. Çünkü Üstad Külliyatı oluştururken pek çok engelleme ile karşılaşmıştır. Hapishaneye kağıt sokulmadığı için sözlerini kibrit kutularına yazdırması bunlardan yalnızca bir tanesidir. Dinin bazı karanlık çevrelerce yok edilmeye çalışıldığı, yine aynı şer odakları tarafından her türlü zulmün, baskının yapıldığı ve doğruların yanlış, yanlışların da doğru gösterildiği bir dönemde Üstad'ın Risale-i Nur Külliyatı gibi bir şaheseri oluşturması benzersiz bir ihlasın ve kararlılığın delillerindendir. Ayrıca şunu da hatırlamak gerekir ki, kendisine atılan iftiralar, yöneltilen suçlamalar ya da tam tersine teklif edilen fırsatlar Said Nursi'nin kararlılığını hiçbir şekilde etkilememiştir. Üstad'ın bu kararlılığının nedeni aşağıdaki sözlerinden anlaşılmaktadır:
"Allah birdir. Başka şeylere müracaat edip yorulma, onlara tezellül edip minnet çekme. Onlara temellük edip (sahiplenip) boyun eğme. Onların arkasına düşüp zahmet çekme. Onlardan korkup titreme. Çünkü, Sultan-ı kainat birdir. Herşeyin anahtarı O'nun yanında, herşeyin dizgini O'nun elindedir; herşey O'nun emriyle halledilir. O'nu bulsan, her matlubunu buldun; hadsiz minnetlerden, korkulardan kurtuldun." (Mektubat, s.244-245)
Üstad'ın Allah'ın varlığını, birliğini ve tek güç sahibi olduğunu kavramış bir müslüman olması, onun başka hiçbir güçten korkmamasını, hiç kimsenin rızası için değil yalnız Rabbi'nin razı için çalışmasını sağlamıştır.
Bediüzzaman Said Nursi ayrıca Nurlar'da öğrencilerine her zaman; zorlukların getireceği güzelliklere sevinmeyi, ne olursa olsun şükretmeyi, hiçbir şart ve koşulda ye'se düşmemeyi, şikayetçi olmamayı, hep Allah'tan razı olmayı, şefkatli ve yumuşak huylu olmayı, bağışlayıcı olmanın önemini, ihlasın ne kadar ehemmiyetli bir konu olduğunu, olaylara her zaman hakikat yönünden bakmak gerektiğini, zahirine göre karar vermenin zararlarını ve bunun insana yaşatacağı sıkıntıları hatırlatmıştır. Bu yüzden Risale-i Nur'larda aynı konular tekrar tekrar fakat her defasında farklı örnekler kullanılarak anlatılmaktadır.
Örneğin bir insana imanın kazandırdıkları hakkında Üstad'ın her biri farklı yönden hikmetler içeren pek çok sözü mevcuttur. Bunlardan bir tanesinde; "İman saadet anahtarı, marifetullah manevi terakkıyatın miftahı (ilerlemelerin anahtarı), iman-ı billah da bütün kemalatın esası ve madenidir." (Şualar, s.96) derken, başka bir tanesinde; "İman hem nurdur, hem kuvvettir. Evet, hakiki imanı elde eden adam kainata meydan okuyabilir" (Sözler, s.328) sözleriyle imanın ne kadar kıymetdar bir nimet olduğunu anlatmaktadır.
Bu özellikleriyle Risaleler yazıldıkları dönemde pek çok azılı suçlunun dahi hidayetlerine, iman ehli olmalarına vesile olmuştur. Önceleri toplum için sıkıntı yaratan bu kişilerin; güzel ahlak sahibi, topluma fayda getiren kişiler haline gelmelerinde Nurların etkisi tartışılmazdır. Bediüzzaman Said Nursi, Risalelerin insanlar üzerindeki olumlu manevi etkisini şöyle tarif etmektedir:
"Risale-i Nur, yalnız bir cüz'i tahribatı, bir küçük haneyi tamir etmiyor; belki külli bir tahribatı ve İslamiyeti içine alan dağlar büyüklüğünde taşları bulunan bir muhit kal'ayı tamir ediyor; ve yalnız hususi bir kalbi ve has bir vicdanı ıslaha çalışmıyor; belki bir seneden beri tedarük ve teraküm edilen müfsit aletler ile dehşetli rahnelenen kalb-i umumi ve efkar-ı ammeyi ve umumun, bahusus avam-ı mü'mininin istinadgahları olan İslami esaslar ve cereyanlar ve şeairler kırılmasıyla, bozulmaya yüz tutan vicdan-ı umumiyi Kuran'ın i'cazıyla, o geniş yaralarını, Kuran'ın ve imanın ilaçları ile tedavi etmeye çalışıyor." (Kastamonu Lahikası, s.24)
Üstad'ın da belirttiği gibi toplumda gerçek anlamda bir refah ve huzur ancak ve ancak Kuran ahlakının yaygınlaşması ile sağlanacaktır. Bu nedenle günümüzde de Kuran'ın bir tefsiri olan Risale-i Nurların okunmasının herkes tarafından teşvik edilmesi son derece faydalı bir davranış olacaktır.
Kuran Ahlakı Kategorisi -Dergi Yazıları-
- "TABİYYUN" HASTALIĞI
- BAŞÖRTÜSÜNE YANLIŞ ANLAMLAR VERİLMEMELİ
- BEDDİUZZAMAN'I YAKINDAN TANIMAK
- BEDDİUZZAMAN'IN MÜMİNLERE VASİYETİ; ÜMİTVAR OLUNUZ...
- BEDİÜZZAMAN'DAN GERÇEK MERHAMET ÜZERİNE BİR DERS
- BEDİÜZZAMAN'IN AİLEYE VE EĞİTİME VERDİĞİ ÖNEM
- GÜÇLÜ BİR İRADENİN ÖNEMİ
- HAYATININ HER ANIYLA MÜSLÜMANLAR İÇİN ÖRNEK BİR İNSAN: BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ
- HZ. MUHAMMED'İN (SAV) GÜZEL AHLAKI İNSANLAR İÇİN EN GÜZEL ÖRNEKTİR
- İMAN EDEN İNSAN ÖFKEDEN SAKINIR
- İNSANLARDAKİ MANEVİ BOŞLUĞUN ALTINDA YATAN GERÇEK NEDEN
- KIYMETTAR BİR İBADET: TEFEKKÜR
- MANEVİ BOŞLUK İNSANI ÇOK BÜYÜK BİR YIKIMA SÜRÜKLER
- MÜBAREK RAMAZAN AYI VE DUANIN ÖNEMİ
- MÜMİN ERKEKLER VE MÜMİN KADINLAR BİRBİRLERİNİN VELİLERİDİR
- MÜMİNLERİN DEĞERLİ BİR REHBERİ: SÜNNET-İ SENİYE
- MÜMİNLERİN ÜSTÜN AHLAKI
- O, BİR "SİRAC-I HAKİKAT" (HAKİKAT NURU)DUR
- RAMAZAN AYININ VE ORUCUN HİKMETLERİ
- SONBAHARIN HİKMETLERİ ÜZERİNE
- YÜKSEK AHLAKİ DEĞERLERE SAHİP ÇIKAN GENÇ NESİL BİR ÜLKENİN GELECEĞİNİN TEMİNATIDIR
- ZAHİRİ MUSİBETLER ALTINDA ÇOK TATLI NETİCELER VAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder