İMAN EDENLERİN GÜZEL AHLAKLARI TÜM İNSANLIĞA ÖRNEK OLMALIDIR
İnsanlar binlerce yıldır kendi kendilerine en güzel hayat şeklini bulmaya çalışmışlardır.
Ancak çok büyük bir yanılgıya düşerek, bu güzelliği kendi koydukları kurallarda, atalarından öğrendikleri hayat şekillerinde ya da farklı akımlarda aramışlardır. Bu arayış içinde, Allah'ı inkar eden ve bu amaçlarını yaygınlaştırmak amacıyla büyük çaba harcayan insanların geliştirdikleri akımların da etkisiyle batıl kültürler, batıl hayat tarzları ve kendilerine özgü ahlak anlayışları geliştirmişlerdir. Bu batıl hayat şekilleri her yüzyıl daha da büyük bir dejenerasyona uğrayarak; aynı bir çığın gittikçe büyüyüp tehlike alanını genişletmesi gibi, etraflarındaki insanlara, toplumlara hatta ülkelere büyük zararlar getirmiştir. Ancak düşünmekten çok hayatta kalmanın yollarını arayan, tek hedefleri kısa dünya hayatının tadına varmak olan bu insan toplulukları, önlerine konan bu batıl modelleri hiç düşünmeden kabul edip, yaşamakta bir beis görmemişlerdir. Oysa, aynı bir binanın tasarımını, planını, inşasını yapan, bu inşa sırasında hangi malzemelerin ne kadar kullanıldığını, içinde insanların yaşaması için elzem olan şartların tam olarak sağlanıp sağlanmadığını, sadece o binanın mühendisinin bilebileceği gibi, bir insanın mutlu, huzurlu, güven içinde olabilmesi için nasıl bir yaşam sürmesi ve nasıl bir ahlaka sahip olması gerektiğini bilen de sadece Allah'tır.
Allah'ın göndermiş olduğu son kitap Kuran Kerim, tüm insanları mutlu ve huzurlu olacakları hak dine, en güzel yaşama, en güzel ahlaka ve sonsuz nimetlerle bezenmiş ahiret hayatına çağıran hak kitaptır. İşte insan da ancak Allah'ın yaratılış kanunlarına uyduğu takdirde dünyada rahat, mutlu ve huzur dolu bir hayat sürebilir. Gerçek müslümanlar Kuran'da Allah'ın bildirdiklerini, tavsiyelerini ve emirlerini çok iyi kavrar ve tüm hayatları boyunca da eksiksiz olarak yaşamak için gayret sarf ederler. Onlar ahlak özelliklerinden, yaşam şekillerine, neşelerinden, tevekküllerine ve birbirlerine olan güçlü bağlılıklarına kadar her halleriyle diğer insanları şaşırtacak bir huzur ve rahatlığın içindedirler. İnsanlar ise bunun arkasındaki nedenin hep gizli, onlardan saklı tutulan bir gerçek olduğunu düşünürler. Oysa bu huzur ve mutluluğun tek nedeni, insanların tümüne sunulan, ancak onların kabul etmeyip geri çevirdikleri Kuran ahlakıdır. Bir insanın Kuran ahlakının dışında başka bir ahlakı yaşayarak mutlu, huzurlu olması, neşe içinde bereket dolu bir yaşam sürmesi imkansızdır. Bu ancak Allah'a derin bir iman ve O'nun kitabına tam bir bağlılık ile mümkün olur.
Gerçek müslümanlar hem görünüşleri, hem ahlakları ve kültürleri ile tüm insanların birlikte olmak isteyeceği, muhabbet duyacağı, hayranlık içinde izleyeceği insanlardır. Onlar dünyadaki en dengeli ruh haline sahip, en itidalli, merhametli, adil, hoşgörülü ve akıllı insanlardır. Çok etkileyici bir şekilde konuşan, karşısındaki insanı isabetli bir şekilde tahlil eden, halden anlayıp, ihtiyacı fark eden, fedakar, ince düşünceli kimselerdir. Sevgi dolu, merhametli, şefkatli, ancak duygularına kapılmayıp, olayları Kuran gözüyle değerlendirebilen insanlardır. Tüm hayatını Allah'ın rızasına vakfetmiş, dünyanın geçici zevklerinin peşinde koşmayan, ahiret gerçeğini her zaman hatırlayan, her an Rablerinin rahmetini ve rızasını umarak dünya nimetlerini kullanan, bu nimetleri kendisine bahşetmesinden dolayı sürekli olarak O'na şükreden insanlardır. Vefakar, çile ehli, zorluklara karşı dirayetli, sabırlı olan müminler Allah'ın belirlediği kadere boyun eğmiş, tam bir teslimiyetle bu kaderi yaşayan iman sahipleridir. Tek istekleri ise Kuran ahlakının insanlar arasında yaygın bir şekilde yaşanması, insanların Rablerine iman etmeleri, teslim olmalarıdır. Bu nedenle de sürekli olarak insanları iman etmeye ve Kuran ahlakını yaşamaya davet ederler. Bu şerefli sorumluluğu her ne olursa olsun en mükemmel şekilde yerine getiren müslümanlar, dünyanın bir ucundan diğer ucuna kadar Allah'ın varlığını ve gücünü anlatma gayreti içindedirler.
Herşeyi sadece ve sadece Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak için yapan, karşı taraftan hiçbir karşılık ya da ücret beklemeyen bu onur sahibi insanlar son derece güvenilir, emin kişilerdir. Dürüstlükten asla taviz vermeyen, yumuşak huylu, itaatli, devletine milletine, vatanının topraklarına gönülden bağlı ve barıştan yana olan gerçek müslümanlar, tüm dünyanın hayran olacağı bir kişiliğe sahiptirler. Hatta inançlarından ve faaliyetlerinden dolayı onlara karşı düşmanlık besleyen kişiler bile, sahip oldukları güzel ahlaktan dolayı iman edenlere karşı içten içe bir sevgi, saygı ve hayranlık duymaktadırlar.
Ancak unutulmamalıdır ki, bu etkinin nedeni ne bu kişilerin fiziksel özellikleri ne de eğitimleri, kültürleridir. Bu etkinin tek nedeni onların sahip oldukları güçlü iman ve Allah'ın rahmetini, rızasını ve cennetini kazanmaya olan şiddetli arzularıdır. Yani herhangi bir insandan onları ayıran en önemli özellikleri Allah'a olan derin inançlarıdır. Bediüzzaman Said-i Nursi de müminlerin sahip oldukları güçlü imanın onlara sonsuz hayatlarını kazandıracak ve sonsuz bir saadet getirecek en temel konu olduğunu belirtmektedir:
"Hayat-ı ebediyeyi kazanmakta en birinci vasıta ve saadet-i ebediyenin anahtarı imandır."
Kuran Ahlakı Kategorisi -Dergi Yazıları-
- "TABİYYUN" HASTALIĞI
- BAŞÖRTÜSÜNE YANLIŞ ANLAMLAR VERİLMEMELİ
- BEDDİUZZAMAN'I YAKINDAN TANIMAK
- BEDDİUZZAMAN'IN MÜMİNLERE VASİYETİ; ÜMİTVAR OLUNUZ...
- BEDİÜZZAMAN'DAN GERÇEK MERHAMET ÜZERİNE BİR DERS
- BEDİÜZZAMAN'IN AİLEYE VE EĞİTİME VERDİĞİ ÖNEM
- GÜÇLÜ BİR İRADENİN ÖNEMİ
- HAYATININ HER ANIYLA MÜSLÜMANLAR İÇİN ÖRNEK BİR İNSAN: BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ
- HZ. MUHAMMED'İN (SAV) GÜZEL AHLAKI İNSANLAR İÇİN EN GÜZEL ÖRNEKTİR
- İMAN EDEN İNSAN ÖFKEDEN SAKINIR
- İNSANLARDAKİ MANEVİ BOŞLUĞUN ALTINDA YATAN GERÇEK NEDEN
- KIYMETTAR BİR İBADET: TEFEKKÜR
- MANEVİ BOŞLUK İNSANI ÇOK BÜYÜK BİR YIKIMA SÜRÜKLER
- MÜBAREK RAMAZAN AYI VE DUANIN ÖNEMİ
- MÜMİN ERKEKLER VE MÜMİN KADINLAR BİRBİRLERİNİN VELİLERİDİR
- MÜMİNLERİN DEĞERLİ BİR REHBERİ: SÜNNET-İ SENİYE
- MÜMİNLERİN ÜSTÜN AHLAKI
- O, BİR "SİRAC-I HAKİKAT" (HAKİKAT NURU)DUR
- RAMAZAN AYININ VE ORUCUN HİKMETLERİ
- SONBAHARIN HİKMETLERİ ÜZERİNE
- YÜKSEK AHLAKİ DEĞERLERE SAHİP ÇIKAN GENÇ NESİL BİR ÜLKENİN GELECEĞİNİN TEMİNATIDIR
- ZAHİRİ MUSİBETLER ALTINDA ÇOK TATLI NETİCELER VAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder