HERKES AHİRET İÇİN NEYİ HAZIRLADIĞINA BİR BAKSIN
Geçici bir yurt olan dünyanın yaratılış sebebi Kuran'da bildirildiği gibi "imtihandır". Göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin tek sahibi olan Cenab-ı Hak an an karşımıza çıkardığı çeşitli olaylarla bizleri denemektedir.
Asıl yurt ise ahirettir. Herkes din gününde Allah'ın huzurunda hesap verecek ve dünya hayatı boyunca yaptıklarının ve yapmayıp ertelediklerinin karşılığını görecektir. Ancak insanın unutmaması gereken çok önemli bir husus vardır. O da imtihanın sadece bir kere olacağı ve asla geriye dönüş imkanının olmayacağıdır. Herkes ahirette dünya hayatı boyunca yaptığı kadarının karşılığını görecektir. Bu sebeple insanın yaşadığı her anın çok büyük değeri vardır. Bu gerçeğin bilincinde olan müminler, hayatlarının her anını Allah'ı daha fazla razı etmek için çaba göstererek geçirir, hayırlarda yarışırlar.
Allah-u Teala Haşr Suresi'nin 18. ayet-i kerimesinde;
" Ey iman edenler, Allah'tan korkun. Herkes yarın için neyi takdim ettiğine baksın. Allah'tan korkun. Hiç süphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır." diyerek müminleri uyarıp teşvik etmektedir.
Ayette de bildirildiği gibi bir müminin her an ahireti için bir hazırlık yapması ve sık sık ahireti için neleri takdim edip gönderdiğine, hangi ecirlerle ahireti kazanmaya çalıştığına bir bakması şarttır.
İnsan sabah kalktığı andan, akşam yatana kadar geçen her anından sorumludur. Her anın tek tek hesabını verecektir. O sebeple her müminin "ben bugün Allah'ın hoşntluğunu kazanacak ne yaptım, İslam ahlakının yayılması için ne yaptım, müminlere bugün ne hayır getirdim, nasıl destek oldum, ahlakıma ne gibi güzellikler kattım?" diye sürekli bir arayış ve çaba içinde olması gerikir.
Dünya hayatında, her geçen anı boş sayfalara benzetirsek, geçen her sayfayı ne kadar çok doldurursak, ahirette o kadar çok kazanacağız. Ve her sayfa bir insanın önüne bir kez getiriliyor, bir daha geri dönüp birşeyler ekleme imkanı olmuyor.
Ne kadar çok sayfayı doldursak ahirette ona göre karşılık göreceğimizi hiç unutmamamız gerekir. Kim daha fazlasını yaparsa ona göre bir karşılık görecek kimde daha azına razı olursa ona göre bir karşılık görecek ve hesaplar verildikten sonra artık geriye dönüş asla olmayacaktır. İnsan istediği kadar pişman olsun, isterse geriye dönüp daha çok salih amelde bulunmak istesin artık bir daha geriye dönüşü veya telafisi olmayacaktır.
Bunun bilincinde olan müminler, hiçbir zaman yaptıkları ile yetinmezler. Güzel ahlak üstüne kurulu olan islam dini müminlere hayır işlerinde yarışmayı tavsiye etmiştir. Kimse yaptıklarını yeterli göremez. Mümine yakışan ve olması gereken ne kadar hayır işlerse işlesin devamlı kendisini eksik görmesidir ve Allah'ın hoşnutluğunu daha fazla kazanmanın yollarını aramasıdır. Cenab-ı Allah Kuran-ı Kerim'in bir ayeti kerimesinde müminlerin dünya hayatı boyunca yaptıklarıyla cennetteki yerlerini dayayıp döşediklerini bildirmiştir. Müminin dünyada yaptığı küçük büyük herşey aslında ahiretteki hayatına eklediği bir nimettir.
Her konuda olduğu gibi bu konuda da bizim için en güzel örnek Peygamber Efendimizin hayatıdır. Allah'ın istediği güzel ahlaktan bir an dahi taviz vermeden hayatını geçiren Hz Muhammed hayatının her anında hayır ve hasenat işlemiş, Allah'ın kendisine tebliğ etmesi için indirdiği ahlakı tüm insanlara sevdirmek için durmaksızın mücadele vermiştir.
Allah (c.c.) katında her insan için belirlenmiş bir ecel vakti vardır. Ve an geldiğinde kimse kendisinden ölümü uzaklaştıramamıştır. Oysa şeytanın etkisiyle insanların çoğunda ölümü uzak görme isteği vardır. Ancak bugüne kadar kimseye ölmeden önce haber verilmemiştir. İnsanlar ölüm meleklerini hiç beklemedikleri bir anda karşılarında görmüşlerdir. Ölüm için belirli bir yaş, cinsiyet veya başka bir kıstasta yoktur. Herkes Allah katında belirlenmiş olan süresi dolduğunda ölür ve kıyamete kadar da bu böyle sürecektir. Elbette şeytan, insanları doğru yoldan ayırmak için her an bir yol arar, insanı tembelliğe, düşünmemeye ve iradesizliğe sevk etmek ister. Ama Allah'tan korkan bir mümin için hayır işini ertelemek, yavaştan almak ölümü uzak görmek olmaz. İnsan hiç beklemediği bir anda, bir hayır işini ertelediği veya üşendiği veya yapmaktan vazgeçtiği bir anda ölüm meleklerini karşısında görebilir. Nefsini eğitmeden, cennete layık bir ahlaka ulaşmadan ölebilir.Bu sebeple herkesin hiç ertelemeden her an yapabileceğinin en fazlasını yapması, daha fazla ne yapabilirim diye düşünmesi, diğer müminleri de bu konuda teşvik ederek ecir kazanması gerekir.
Bediüzzaman Said Nursi, hikmetli sözleriyle, müminlere ahiret hayatı için çalışmalarını şöyle hatırlatmaktadır:
"Ey nefsim! Eğer hayat-ı dünyeviyeyi gaye-i maksat yapsan ve ona daim çalışsan, en edna bir serçe kuşunun bir neferi hükmünde olursun. Eğer hayat-ı uhreviyeyi gaye-i maksat yapsan ve bu hayatı dahi ona vesile ve mezraa etsen ve ona göre çalışsan; o vakit hayvanatın büyük bir kumandanı hükmünde ve şu dünyada Cenab-ı Hakk'ın niyazdar bir abdi, mükerrem ve muhterem bir misafiri olursun. İşte sana iki yol! İstediğini intihap edebilirsin... Hidayet ve tevfiki Erhamürrahiminden iste." (Sözler, s.25)
Kuran Ahlakı Kategorisi -Dergi Yazıları-
- "TABİYYUN" HASTALIĞI
- BAŞÖRTÜSÜNE YANLIŞ ANLAMLAR VERİLMEMELİ
- BEDDİUZZAMAN'I YAKINDAN TANIMAK
- BEDDİUZZAMAN'IN MÜMİNLERE VASİYETİ; ÜMİTVAR OLUNUZ...
- BEDİÜZZAMAN'DAN GERÇEK MERHAMET ÜZERİNE BİR DERS
- BEDİÜZZAMAN'IN AİLEYE VE EĞİTİME VERDİĞİ ÖNEM
- GÜÇLÜ BİR İRADENİN ÖNEMİ
- HAYATININ HER ANIYLA MÜSLÜMANLAR İÇİN ÖRNEK BİR İNSAN: BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ
- HZ. MUHAMMED'İN (SAV) GÜZEL AHLAKI İNSANLAR İÇİN EN GÜZEL ÖRNEKTİR
- İMAN EDEN İNSAN ÖFKEDEN SAKINIR
- İNSANLARDAKİ MANEVİ BOŞLUĞUN ALTINDA YATAN GERÇEK NEDEN
- KIYMETTAR BİR İBADET: TEFEKKÜR
- MANEVİ BOŞLUK İNSANI ÇOK BÜYÜK BİR YIKIMA SÜRÜKLER
- MÜBAREK RAMAZAN AYI VE DUANIN ÖNEMİ
- MÜMİN ERKEKLER VE MÜMİN KADINLAR BİRBİRLERİNİN VELİLERİDİR
- MÜMİNLERİN DEĞERLİ BİR REHBERİ: SÜNNET-İ SENİYE
- MÜMİNLERİN ÜSTÜN AHLAKI
- O, BİR "SİRAC-I HAKİKAT" (HAKİKAT NURU)DUR
- RAMAZAN AYININ VE ORUCUN HİKMETLERİ
- SONBAHARIN HİKMETLERİ ÜZERİNE
- YÜKSEK AHLAKİ DEĞERLERE SAHİP ÇIKAN GENÇ NESİL BİR ÜLKENİN GELECEĞİNİN TEMİNATIDIR
- ZAHİRİ MUSİBETLER ALTINDA ÇOK TATLI NETİCELER VAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder