EVRİM TEORİSİNİN GEÇERSİZLİĞİNİN ANLATILMASI NEDEN ÖNEMLİDİR?
Bazı kimseler, evrim teorisinin bilim açısından kabul edilemez olduğunun insanlara anlatılmasının ne kadar önemli olduğunu hala kavrayamamış olabilirler. "Neden evrim teorisi de başka bir konu değil" veya "neden bir teorinin bilim tarafından yalanlandığının anlaşılması bu kadar ehemmiyetli" diye düşünenler olabilir.
Evrim teorisinin önemi, materyalist, yani maddeci anlayışa "sahte" bir bilimsel kılıf olarak kullanılıyor olmasından ileri gelmektedir. Diğer bir deyişle, materyalistler "materyalizm doğrudur, evrim teorisi de bunu ispatlamaktadır" gibi bir mantıkla insanları yaklaşık 150 yıldır aldatmaktadırlar. Evrim teorisi 19. yüzyılın köhnemiş ve son derece ilkel bilimsel imkanları ve bilgileri içinde ortaya atılmış ve 20. yüzyıldaki bilimsel gelişmelerle geçersiz olduğu ortaya çıkmış bir teoridir. Evrim teorisinin geçersizliğinin açığa çıkması materyalist dünya görüşüne sahip bazı çevreleri son derece rahatsız etmektedir, çünkü bu aynı zamanda kendi ideolojilerinin de sonu anlamına gelmektedir.
Materyalist düşünce insanlık için son derece tehlikeli, yıpratıcı ve hatta tüm insani ve güzel özellikleri yok edici bir özelliğe sahiptir. Harun Yahya'nın, Dinsizliğin Dini ile Mücadelenin Önemi isimli yeni çıkan eserinde materyalizmin toplumlar üzerindeki etkisi üzerinde önemle durulmuş ve bu etkiden şöyle söz edilmiştir:
"Allah'ın varlığını ve dini inkar eden bir toplum oluşturmak isteyen materyalistler, insanın, karşısında kendisini sorumlu hissedeceği bir varlık olmadığını iddia ederler. Kendi çarpık anlayışları nedeniyle, insanın başıboş ve sorumsuz olmasını ve hiç kimseye hesap vermek zorunda olmamasını isterler. Materyalistlerin bu cahilce tutkusu, materyalist bir bilim adamı tarafından şöyle özetlenmektedir:
"İnsan, evrende anlama kapasitesine ve potansiyeline sahip tek varlıktır. Ama bilinçsiz ve akılsız maddelerin bir ürünüdür. Böylece dünyaya gelişini kendisi başarmış olan insan, sadece kendisine karşı sorumludur." (George Gaylord Simpson, Life of The Past:An Introduction to Paleontology, New Haven: Yale University Press, 1953) "
Yukarıdaki sözde ifade edilenin ne kadar mantıksız bir çıkarım olduğu, akıl ve vicdan sahibi her insanın rahatlıkla anlayabileceği bir gerçektir. Bu sözlerin sahibi olan materyalist bilim adamı, insanın dünyaya gelişinin kendi başarısı olduğunu iddia etmektedir. Oysa açıktır ki insan dünyaya gelişinin hiçbir aşamasında irade kullanmamış ve karar yetkisine de sahip olmamıştır. Allah insanı yeryüzünde kusursuzca var etmiştir. Ama tarih boyunca materyalist zihniyetin kendini "sorumsuz" hissetme tutkusu, onu bilinçsiz ve akılsız maddelerden bilinçli ve akılcı planlamalar bekleme hezeyanına sürüklemiştir.
Ayrıca şunu da hatırlatmak gerekir ki, dinsizlerin yukarıda ifade edilen bu başıboş ve sorumsuz bırakılma istekleri sadece 19. ve 20. yüzyılda yaşayan materyalistlere ve evrimcilere ait değildir. Allah Kuran'da geçmiş topluluklarda da aynı düşünce yapısına sahip insanların bulunduğunu şu şekilde bildirmiştir:
İnsan, 'kendi başına ve sorumsuz' bırakılacağını mı sanıyor? Kendisi, akıtılan meniden bir damla su değil miydi? Sonra bir alak (embriyo) oldu, derken (Allah, onu) yarattı ve bir 'düzen içinde biçim verdi.' Böylece ondan, erkek ve dişi olmak üzere çift kıldı. (Öyleyse Allah,) Ölüleri diriltmeye güç yetiren değil midir? (İnsan Suresi, 36)"
Harun Yahya tüm halkımız tarafından beğeniyle okunan Evrim Aldatmacası isimli kıymetli eserinde ise materyalizmin ülkemizin için potansiyel tehlikelerine dikkat çekmiş ve Atatürk'ün dinsizliğin ve komünizmin zararlarını vurgulayan sözlerine de yer vermiştir. Konunu ehemmiyetinin tam olarak anlaşılabilmesi açısından bu kitabı henüz okumamış olabilecek okuyuculara konuyla bölümü alıntılamakta yarar görüyorum:
"Dahası materyalizmin hem kişiler hem de toplum üzerinde yıkıcı etkileri vardır. Herşeyi maddeye indirgeyen bu düşünce, insanı sadece maddeye önem veren ve her türlü manevi değerden yüz çeviren bencil bir birey haline dönüştürür. Böyle bireylerin, vatan sevgisi, adalet, sadakat, kardeşlik, dürüstlük, fedakarlık, namus, güzel ahlak gibi yüce değerlere sahip olmaları mümkün değildir. Dini ve ahlaki değerlerden kopan bu gibi insanların oluşturduğu bir toplum düzeni de kısa sürede parçalanmaya mahkumdur. Nitekim Cumhuriyetimizin kurucusu olan Büyük Önder Atatürk, "dinsiz milletlerin devamına imkan yoktur" diyerek bu gerçeğe dikkat çekmiştir. Bu nedenlerden ötürü materyalizm, Türk Milleti'nin siyasi ve sosyal düzeninin temel değerlerine yöneltilmiş en ciddi tehditlerden birisidir.
Materyalizmin diğer bir büyük zararı ise, devletin ve milletin bekasını hedef alan anarşist ve bölücü ideolojileri beslemesidir. Bu ideolojilerin başında gelen komünizm, materyalist felsefenin doğal siyasi sonucudur. Din, devlet, aile gibi kutsal kavramları kökünden yok etmeyi hedefleyen komünizm, devletimizin üniter yapısına karşı yöneltilen her türlü bölücü eylemin ve düşüncenin de temel ideolojisidir. Nitekim Atatürk bize bu konuda da yol göstermiş ve "komünizm görüldüğü yerde ezilmelidir" şeklindeki sözüyle bizi bu tehlikeye karşı uyarmıştır.
Evrim teorisi işte bu noktada büyük önem kazanır, çünkü bu teori, komünist ideolojinin dayandığı materyalizmin sözde bilimsel tabanını oluşturur. Öyle ki komünizmin kurucusu olan Karl Marx, Charles Darwin'in yazdığı ve evrim teorisinin temelini oluşturan Türlerin Kökeni adlı kitap için, "bizim görüşlerimizin doğal tarihsel temelini içeren kitap budur işte" demiştir. (David Jorafsky, Soviet Marxism, Natural Science, s. 12)
Oysa başta Marx'ın fikirleri olmak üzere, her türlü materyalist düşünce bugün temelinden çürümüş durumdadır. Çünkü materyalizmin kendisini dayandırdığı bir 19. yüzyıl dogması olan evrim teorisi çağdaş bilimin bulguları karşısında bütünüyle geçersiz hale gelmiştir."
Kuran Ahlakı Kategorisi -Dergi Yazıları-
- "TABİYYUN" HASTALIĞI
- BAŞÖRTÜSÜNE YANLIŞ ANLAMLAR VERİLMEMELİ
- BEDDİUZZAMAN'I YAKINDAN TANIMAK
- BEDDİUZZAMAN'IN MÜMİNLERE VASİYETİ; ÜMİTVAR OLUNUZ...
- BEDİÜZZAMAN'DAN GERÇEK MERHAMET ÜZERİNE BİR DERS
- BEDİÜZZAMAN'IN AİLEYE VE EĞİTİME VERDİĞİ ÖNEM
- GÜÇLÜ BİR İRADENİN ÖNEMİ
- HAYATININ HER ANIYLA MÜSLÜMANLAR İÇİN ÖRNEK BİR İNSAN: BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ
- HZ. MUHAMMED'İN (SAV) GÜZEL AHLAKI İNSANLAR İÇİN EN GÜZEL ÖRNEKTİR
- İMAN EDEN İNSAN ÖFKEDEN SAKINIR
- İNSANLARDAKİ MANEVİ BOŞLUĞUN ALTINDA YATAN GERÇEK NEDEN
- KIYMETTAR BİR İBADET: TEFEKKÜR
- MANEVİ BOŞLUK İNSANI ÇOK BÜYÜK BİR YIKIMA SÜRÜKLER
- MÜBAREK RAMAZAN AYI VE DUANIN ÖNEMİ
- MÜMİN ERKEKLER VE MÜMİN KADINLAR BİRBİRLERİNİN VELİLERİDİR
- MÜMİNLERİN DEĞERLİ BİR REHBERİ: SÜNNET-İ SENİYE
- MÜMİNLERİN ÜSTÜN AHLAKI
- O, BİR "SİRAC-I HAKİKAT" (HAKİKAT NURU)DUR
- RAMAZAN AYININ VE ORUCUN HİKMETLERİ
- SONBAHARIN HİKMETLERİ ÜZERİNE
- YÜKSEK AHLAKİ DEĞERLERE SAHİP ÇIKAN GENÇ NESİL BİR ÜLKENİN GELECEĞİNİN TEMİNATIDIR
- ZAHİRİ MUSİBETLER ALTINDA ÇOK TATLI NETİCELER VAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder