"BEDİÜZZAMAN'IN GÜZEL AHLAKINDAN ÖRNEKLER"
-11-
ÜSTAD TÜM HAYATINI ALLAH YOLUNDA ÇALIŞARAK GEÇİRMİŞTİR
Kur'an insanlara zavallı ve çaresiz bırakılmış kadınların, çocukların, yaşlıların sorumluluğunu yüklemiştir. Allah'a inanan her kişi, açlık çeken, zulüm gören ve haksızlığa uğrayan insanların bu zorluklardan kurtulmaları için elinden geleni yapmakla yükümlüdür. Bu nedenle de malıyla ve canıyla zulüm yapanlara ve onların dinsiz ideolojilerine karşı fikri mücadele vermek ve insanlar arasında güzel ahlakı yaymak için gayret göstermelidir.
İslam dini bencilliği, tembelliği, insaniyetsizliği, sadece kendi nefsini düşünerek yaşamayı yasaklayan bir ahlak getirmiştir. Buna göre her mümin çevresindeki sorunlara karşı duyarlı olmalı, insanların güvenliğini, sağlığını, neşesini, mutluluğunu kendi rahatından önde tutmalıdır. Nitekim peygamberlerin hayatlarına baktığımızda bu ahlakın nasıl uygulanması gerektiğini açıkça görürürüz.
Peygamberlerin en önemli özelliklerinden biri, kendileriyle ilgili menfaatleri tümüyle bir kenara bırakmış ve çevrelerindeki insanların hem dünyada hem de ahirette rahat etmeleri için her türlü fedakarlığı göze almış olmalarıdır. Hz. Musa halkının esaretten kurtulması için yaşadığı zengin hayatı terk ederek, göçebe bir hayat yaşamaya başlamıştır. Ölüm tehlikesini göze alarak ülkesinin hükümdarına karşı gelmiştir. Hz. Nuh, yıllarca, gece gündüz demeden çeşitli yollar deneyerek halkına İslam dinini anlatmış, atalarından kalma putperest inancının mantıksızlıklarını onlara göstermeye çalışmıştır. Bütün peygamberler, dinsizliğin getirdiği adaletsizliklere karşı mücadele vermiş ve bunun için bir ömür boyu aralıksız olarak çalışmışlardır. Nitekim Allah müminlere bir işten boşaldıklarında diğer bir işe geçmelerini emreder. Çünkü yapılan her işin, sarf edilen her emeğin ahirette bir karşılığı vardır. Müminler Allah rızası için yaptıkları en ufak bir işten en büyüğüne kadar her şeyden ecir kazanırlar. Bu nedenle Allah rızası için durmaksızın çalışmak mümin ahlakının bir özelliğidir.
Bediüzzaman Said Nursi'nin hayatı, bir müminin nasıl bir çalışkanlık ve hız içinde olması gerektiğini anlamamız açısından çok önemli bir örnektir. Çünkü Üstad herhangi bir insanın tek bir cildini bile yazmaya güç yetiremeyeceği bir külliyatı tek başına yazmıştır. Üstelik bu külliyatın her satırı büyük bir hikmet içermektedir. İnsanların vesveselerini giderecek, onları şevklendirecek, akıllardaki sorulara cevap verecek, Allah'a yaklaştıracak bir anlatım kullanılmıştır. Aynı zamanda Allah'ın sıfatları benzeri olmayan örneklerle anlatılmış, edebi yönden mükemmel bir üslup kullanılmıştır.
Akıcılığına, sadeliğine ve her yaştan insanın anlayabileceği bir içeriğe sahip olmasına dikkat edilmiştir.
Binlerce sayfa olan ve her satırında ayrı bir bilgi verilen bu değerli eseri Üstad hiç kimseden yardım almadan, hiç kimseye danışmadan, hiçbir kaynak kitap kullanmadan meydana getirmiştir. Üstelik bir yandan çevresindeki insanlara sözlü olarak İslam ahlakını anlatmış, bir üniversite kurulması için uğraş vermiş, devletin bekası için çaba sarf etmiş, aynı zamanda yıllarca hapishanede ve sürgünde kalmıştır. Tüm bunlardan daha önemlisi ihlası, imanı, kararlılığı, sabrı, ahlakı, aklı kendisine benzeyen yüzlerce halis nur talebesi yetiştirmiştir.
Bediüzzaman'ın Allah rızası için insanların imanı ve ahireti için verdiği emek ve çalışkanlığı, çevresinde yaşayan insanların da her zaman dikkatini çekmiştir. Onun kendi rahatı için hiç gayret sarf etmemesi ve bütün vaktini Allah rızası için İslam ahlakının yayılmasına harcaması ve bu yolda gecesini gündüzüne katması ona olan sevginin kat kat artmasına sebep olmuştur. Aşağıda Üstad'ın çalışkanlığına şahit olanların ifadeleri yer almaktadır.
"Üstad'ı geceleri, Dershane-i Nuriyenin önündeki bir şecere-i mübareke olan çınar ağacının dalları arasında bulunan kulübecikte, sabahlara kadar tesbihat ile, ezkar ile terennüm eder görürdük. Her bahar ve yaz mevsimlerinde bu muhteşem ağacın, binlerce dalları içinde şevk ve cezbe içinde uçuşan kuşlar arasında, Üstad'ın böyle sabahlara kadar çalışmasını görürdük de; ne zaman uyur, ne zaman kalkar bilmezdik."
Risale-i Nurlar Barla'da yazılmaya başlayınca, çoğaltmak ve yaymak için bizzat Bediüzzaman tarafından, yağmur- çamur demeden birkaç kilometre uzaklıktaki bu köye getirip çiftçilikle iştigal eden ilk bahtiyarlardan Sabri Hoca'ya teslim ederlerdi. O da çoğaltır Üstad'ın gelmesini bekler. Üstad tashih ettikten sonra dağıtımını yaparlardı. Bedre köyünün Eğirdir sahilinde bir de iskelesi vardır.Nurların etrafa gönderilmesi bu iskleden yapıldığı için, Bediüzzaman'ın dilinde bu iskele "Nur iskelesi" talebesi de "Nur iskelesi memuru" diye yadedilmektedir.
Bediüzzaman elindeki imkanlar dahilinde en sağlıklı şekilde yaşamaya çalışmıştır. Ancak bunun dışında zamanının tümünü, uykusundan, lüksünden ve her türlü rahatından feragat ederek İslam dininin güçlenmesine harcamıştır. Bediüzzaman'ın bu çalışkanlığı ve azmi bütün müminler için güzel bir örnektir. Dünya üzerindeki tüm insanların adaletli, rahat, mutlu bir hayat yaşayabilmesi için Bediüzzaman'a benzeyen bir avuç insanın olması yeterlidir. Müminlerin sorumluluğu Bediüzzaman gibi yaşamak ve onun Allah rızası için gösterdiği azmi, kararlılığı, çalışkanlığı kendilerine örnek almaktır.
Kuran Ahlakı Kategorisi -Dergi Yazıları-
- "TABİYYUN" HASTALIĞI
- BAŞÖRTÜSÜNE YANLIŞ ANLAMLAR VERİLMEMELİ
- BEDDİUZZAMAN'I YAKINDAN TANIMAK
- BEDDİUZZAMAN'IN MÜMİNLERE VASİYETİ; ÜMİTVAR OLUNUZ...
- BEDİÜZZAMAN'DAN GERÇEK MERHAMET ÜZERİNE BİR DERS
- BEDİÜZZAMAN'IN AİLEYE VE EĞİTİME VERDİĞİ ÖNEM
- GÜÇLÜ BİR İRADENİN ÖNEMİ
- HAYATININ HER ANIYLA MÜSLÜMANLAR İÇİN ÖRNEK BİR İNSAN: BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ
- HZ. MUHAMMED'İN (SAV) GÜZEL AHLAKI İNSANLAR İÇİN EN GÜZEL ÖRNEKTİR
- İMAN EDEN İNSAN ÖFKEDEN SAKINIR
- İNSANLARDAKİ MANEVİ BOŞLUĞUN ALTINDA YATAN GERÇEK NEDEN
- KIYMETTAR BİR İBADET: TEFEKKÜR
- MANEVİ BOŞLUK İNSANI ÇOK BÜYÜK BİR YIKIMA SÜRÜKLER
- MÜBAREK RAMAZAN AYI VE DUANIN ÖNEMİ
- MÜMİN ERKEKLER VE MÜMİN KADINLAR BİRBİRLERİNİN VELİLERİDİR
- MÜMİNLERİN DEĞERLİ BİR REHBERİ: SÜNNET-İ SENİYE
- MÜMİNLERİN ÜSTÜN AHLAKI
- O, BİR "SİRAC-I HAKİKAT" (HAKİKAT NURU)DUR
- RAMAZAN AYININ VE ORUCUN HİKMETLERİ
- SONBAHARIN HİKMETLERİ ÜZERİNE
- YÜKSEK AHLAKİ DEĞERLERE SAHİP ÇIKAN GENÇ NESİL BİR ÜLKENİN GELECEĞİNİN TEMİNATIDIR
- ZAHİRİ MUSİBETLER ALTINDA ÇOK TATLI NETİCELER VAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder