DÜŞÜNMENİN ÖNEMİ
Evrende yaratılmış olan her varlık, her detay mutlaka üzerinde düşünmeyi gerektiren hikmetlerle doludur. Ancak bu hikmetleri sadece her an Allah'a dönüp yönelen, Allah'ın yarattıkları üzerinde düşünen, samimi ve vicdanlı kişiler görebilirler.
Allah yeryüzünde insanlar için sayısız nimet var etmiştir. Ancak bu nimetlerin farkına varabilmek, her birinin hakkını verebilmek için üzerlerinde düşünmek gerekir. İnsanlar için gökten su indiren, içecekleri suyu var eden, ağaçları, bitkileri, çiçekleri yaratan, hayvanları onların hizmetine veren, yerden çeşitli renk ve tatlarda meyveler bitiren Allah'tır. Geceyi, gündüzü, güneşi, yıldızları ve ayı insanların emrine veren, üretip-türettiği çeşitli yiyecekleri de insanlara sunan Rahman ve Rahim olan Allah'tır. Balarısına, insanlara şifa olacak balı yapmasını vahyeden de Allah'tır. Allah denizi, içindeki envai çeşit nimetle birlikte insanın kullanımına sunmuştur. Bundan başka ırmaklar, dağlar, yollar hep insana yarar sağlaması için Allah tarafından var edilmiştir. Allah, ayetin ifadesiyle insan için "güvenlik ve huzur bulacağı" yerler yaratmış, insana giyimlikler ve döşemelikler vermiş, yerden çıkardığı ürünleri ticaret yapmaları için bir meta kılmıştır. Daha bunlar gibi Allah'ın yarattığı sayısız nimetler vardır ki, Allah bu nimetlerin çokluğunu "saymakla bitiremezsiniz" diye bildirir (Nahl Suresi, 18). İşte gerek bu nimetler gerekse diğer herşey Allah tarafından bir amaç üzere yaratılmıştır. İnsanın yapması gereken bu amacı anlamak ve kendisinden istenildiği şekilde davranmaktır.
İnsanın ilk yapması gereken kendisine bunca nimeti veren Yaratıcısını tanımak ve O'nun kendisinden neler istediğini öğrenmektir. Allah kulları için sayısız güzellik yaratmış, bir hiçlikken her birine bir can ve bir ömür vermiştir. Elbetteki tüm bu yaratışın bir amacı vardır.
İnsan için hem kendisinin hem de dünyanın yaratılış amacını kavramak önemli bir konudur. İnsan düşünmeye ilk bunlarla başlayabilir. Kendisi yoktan var edilmiş ve ölüme mahkum olan bir varlıktır. Yaşayabilmek için çok fazla şeye muhtaç olmasına karşın, yeryüzü onun ihtiyaç duyacağı her şeyle doldurulmuştur. Dünya üzerinde var olan şeylere bakıldığında bunların hepsinin insanın ihtiyaçlarına uygun olarak yaratıldığı görülür. Buna karşın dünyadaki tüm nimetler ve güzellikler geçicidir. Insanın sevdiği, sahip olmak istediği her türlü dünya nimeti sonunda yok olmak zorundadır. Çiçekler solmaya, meyveler bozulup küflenmeye, eşyalar ve sahıp olunan mallar eskimeye, insanlar yaşlanmaya mahkumdur. O halde düşünüldüğünde bundan çıkartılacak bir sonuç mutlaka olmalıdır. Nitekim Kuran dünya üzerinde var edilen şeylerin yaratılış amaçlarını şöyle açıklar: "Şüphesiz biz, yeryüzü üzerindeki şeyleri ona bir süs kıldık; onların hangisinin daha güzel davranışta bulunduğunu deneyelim diye." (Kehf Suresi 7) Ayette de ifade edildiği gibi yeryüzündeki tüm bu nimet ve güzelliklerin yaratılış amacı insanı denemektir. Allah geçici olan bu dünya nimetleriyle kullarını dener. Düşünen insan bu noktada şunu anlar ki; eğer bu dünya bir sınav yeri ise o zaman bunun sonunda bir Hesap Günü devardır ve insanlar dünyada yaptıkları tavırların karşılığını ödül ya da ceza olarak alacaklardır. Diğer bir deyişle Allah'ın ilahi adaleti tecelli edecektir.
Allah Kuran'da insanlara yaratılış amaçlarını düşünmelerini şöyle bildirir:
"Kendi nefisleri konusunda düşünmüyorlar mı? Allah, gökleri, yeri ve bu ikisi arasında olanları ancak hak ile ve belirlenmiş bir süre (ecel) olarak yaratmıştır. Gerçekten, insanlardan çoğu Rablerine kavuşmayı inkar ediyorlar." ( Rum Suresi 8)
Dünya kör tesadüfler sonucu olulşmuş sıradan bir mekan değildir. Dikkatle bakıldığında; yeryüzünün insan için yayılıp, döşendiği, toprağın adeta bir halı gibi kaplandığı, gökyüzünün insanın korunabilmesi için adeta bir tavan kılındığı, içindeki canlıların insanın beslenmesi, giyimi ve barınması için uygun özelliklerle dolu olduğu, çiçeklerin, böceklerin ve diğer herşeyin çok buyük bir sanatın göstergesi olduğu açıktır. Bu durumda dünya bir oyun ve oyalanma yeri olamaz, açıktır ki burası bir sınav yeridir ve bu sınavın sonucu son derece önemlidir. Gerçekten de insan düşünerek bu gerçeklere rahatlıkla ulaşabilr. Daha derin düşünse daha da büyük gerçeklere ulaşabilir.
Vicdanla düşünmenin kişiyi gerçeklere ulaştıracağı kesindir. Bunun için insanın çevresindeki şeylere kayıtsız kalmaması ve herşeyin bir amaç doğrultusunda var edilidiğini unutmaması gerekir. Ancak günümüz insanları günlük hayatın koşturmacasına kendilerini öylesine kaptırırlar ki küçük büyük hiçbir şeyi düşünmezler, hatta düşünme kabiliyetlerini bir ölçüde kaybetmiş olduklarını söylemek yanlış olmaz. Bu, elbette bir genelleme değildir, ancak büyük çoğunluk için geçerlidir. Alışkanlıklar adeta bir sis bulutu gibi gözlerinin önüne iner ve insanların en buyük harikaları dahi görmelerini engeller. Bunu yenmek içinse kişisel bir çaba gereklidir. Kişinin baktığı herşey üzerinde derin derin düşünmesi çözüm olacaktır. Ayette düşünmenin önemi şöyle ifade edilir:
"Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün ard arda gelişinde, insanlara yararlı şeyler ile denizde yüzen gemilerde, Allah'ın yağdırdığı ve kendisiyle yeryüzünü ölümünden sonra dirilttiği suda, her canlıyı orada üretip-yaymasında, rüzgarları estirmesinde, gökle yer arasında boyun eğdirilmiş bulutları evirip çevirmesinde düşünen bir topluluk için gerçekten ayetler vardır." (Bakara Suresi, 164)
Kuran Ahlakı Kategorisi -Dergi Yazıları-
- "TABİYYUN" HASTALIĞI
- BAŞÖRTÜSÜNE YANLIŞ ANLAMLAR VERİLMEMELİ
- BEDDİUZZAMAN'I YAKINDAN TANIMAK
- BEDDİUZZAMAN'IN MÜMİNLERE VASİYETİ; ÜMİTVAR OLUNUZ...
- BEDİÜZZAMAN'DAN GERÇEK MERHAMET ÜZERİNE BİR DERS
- BEDİÜZZAMAN'IN AİLEYE VE EĞİTİME VERDİĞİ ÖNEM
- GÜÇLÜ BİR İRADENİN ÖNEMİ
- HAYATININ HER ANIYLA MÜSLÜMANLAR İÇİN ÖRNEK BİR İNSAN: BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ
- HZ. MUHAMMED'İN (SAV) GÜZEL AHLAKI İNSANLAR İÇİN EN GÜZEL ÖRNEKTİR
- İMAN EDEN İNSAN ÖFKEDEN SAKINIR
- İNSANLARDAKİ MANEVİ BOŞLUĞUN ALTINDA YATAN GERÇEK NEDEN
- KIYMETTAR BİR İBADET: TEFEKKÜR
- MANEVİ BOŞLUK İNSANI ÇOK BÜYÜK BİR YIKIMA SÜRÜKLER
- MÜBAREK RAMAZAN AYI VE DUANIN ÖNEMİ
- MÜMİN ERKEKLER VE MÜMİN KADINLAR BİRBİRLERİNİN VELİLERİDİR
- MÜMİNLERİN DEĞERLİ BİR REHBERİ: SÜNNET-İ SENİYE
- MÜMİNLERİN ÜSTÜN AHLAKI
- O, BİR "SİRAC-I HAKİKAT" (HAKİKAT NURU)DUR
- RAMAZAN AYININ VE ORUCUN HİKMETLERİ
- SONBAHARIN HİKMETLERİ ÜZERİNE
- YÜKSEK AHLAKİ DEĞERLERE SAHİP ÇIKAN GENÇ NESİL BİR ÜLKENİN GELECEĞİNİN TEMİNATIDIR
- ZAHİRİ MUSİBETLER ALTINDA ÇOK TATLI NETİCELER VAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder