BEDİÜZZAMAN'DAN ALLAHIN YARDIMI İLE
İLGİLİ HİKMETLİ ÖRNEKLER
Çevresinde gelişen olaylara dikkatle bakabilen insan bunların çok büyük bir hikmet ve hayırlarla yaratıldığını kolaylıkla anlar. Bu, küçük ya da büyük her detay için geçerlidir. Özellikle de iman gözüyle bakanlar Allah'ın üzerlerindeki rahmetini, desteğini ve yardımını hemen görebilirler. Örneğin merak ettiği konuyu araştırmak için eline bir ansiklopedi alıp öylesine bir sayfasını açtığında karşısına aradığı bilgi çıkan ya da televizyonda bir program seyrederken, aklına bir soru takılan bir kişi bir anda sunucunun bu sorunun cevabını verdiğine şahit olabilir. Kuran'da tarif edilen güzel ahlakın bir gereği olarak sevdiği yemeği bir başkasına veren bir insan çok kısa bir süre sonra verdiğinden çok daha lezzetlisinin kendisine sunulduğunu fark edebilir. Sağlık durumunu merak ettiği bir arkadaşıyla ilgili olarak öğrenmek istediklerini tam soracağı anda gelen bir telefonla öğrenebilir. Ancak insanların büyük bir kısmı etraflarında meydana gelen bu hikmetli olayları tesadüflerin bir sonucu olarak değerlendirir ve kendilerini bu fikre inandırırlar. Bunun sonucunda da Allah'ın insanlar üzerindeki rahmetinin ve inayetinin -yani yardımının- farkına varamazlar.
Allah insanlara şah damarlarından daha yakındır. Onların çevrelerinde ve nefislerinde meydana gelen olayların tümünden haberdardır, Allah gizlinin gizlisini bilendir. Bizim için bilinmedik, beklenmedik, şaşırtıcı olan olaylar, sadece bizim için bilinmez ya da beklenmediktir. Çünkü zamandan ve mekandan münezzeh olan Rabbimiz tüm yaşananları bir an olarak bilmektedir. Geçmişimizde geleceğimizde Allah katında sonuçlanmıştır ve bunların bilgisi Allah katındadır. Bu gerçekleri dikkatle düşünen bir insan, Allah'ın rahmetiyle kendisini her yönden sarıp kuşattığını, hayatında Allah'ın sonsuz aklının ve yüksek ilminin mutlak hakimiyetini açıkça hisseder.
Allah'ın yakınlığını hisseden ve imanda derinleşen bir insan, hayatının her anında O'nun razı olacağı güzel ahlakı kolaylıkla gösterebilir. Sevdiği şeylerden ihtiyacı olan bir kişiye vermek zor gibi görülen bir ortamın kendisine mutlaka hayır getireceğini ummak ona zevk verir. Allah'ın rızasını kazanmak için maddi manevi her türlü fedakarlığı yapabilir. Başına gelen her olayın Allah'ın dilemesiyle gerçekleştiğini bilir. Bediüzzaman ünlü eseri Kastamonu Lahikası'nda arka arkaya karşılaştığı beş olaydan bahsetmiştir. Üstad'ın "tevafuk" diye tanımladığı bu olaylar, Allah'ın inayetinin ve rahmetinin tecellileridir. Bu olaylar dıştan ne kadar önemsizmiş gibi görünseler de Allah'ın insanlara olan yardımının ve yakınlığının birer alametiniteliğindedir. Biz burada bu olaylardan üçünü ele alacağız:
"Dünkü gün beş tevafuk-u latifeden kati bir kanaat bize geldi ki en cüzi ve ehemmiyetsiz işlerimizde de inayetkarane bir dikkat altındayız.
Birincisi: ben kapıya çıktığım vakit memulün hilafında Risale-i Nur şakirtlerinden dört tane Ahmed'ler bana alakadar birer maksadı yapacak; birden beraber kapıya geldiler. İki tane köylerden ikisi de burada ayrı ayrı mahallelerden.
Hem yine Risale-i Nur'un mühim bir talebesi Köroğlu Ahmed'e bir miktar yoğurt hem bağış hem tayin olarak verdik. Daha elinde yoğurdu tutarken Risale-i Nur'u masum talebelerinden Hilmi'nin oğlu Ahmed elinde öteki Ahmed'e verdiğim miktar yoğurtla kapıyı açtı. Risale-i Nur talabelerinden altı Ahmed'in bir günde bu çeşit tevafukatı tesadüfe benzemez; belki o Ahmed'lere nazar-ı dikkati celbeden bir işarettir.
İkincisi: muhacir fakir bir kadın benden bir bağış istedi. Ben de bir gömlek verdim. Beş dakika sonra aynı isimde başka bir kadın bir gömleği bana kabul ettirmek için mühim bir vasıtayı bulup gönderdi. Tevafuk hatırı için kabul ettim.
Hem aynı gün bazı müstahak zatlara yarı yağımı verirken kap fazla almış pek azı bana kaldı. Aynen onlar daha o yağı almadan benim niyetimde bana kalacak miktar kadar uzak bir köyden kitaplarımı okumak mukabiline geldi. Onu da o tevafuk hatırı için kabul ettim.
Üçüncüsü: aynı günde ben at üzerinde gezmeye giderken arkamda bir atlı süratle geliyor. İndi ayağıma üzengiye sarıldı: tanımadığım bir adam.
Dedim: sen kimsin bu kadar dostluk gösteriyorsun?
Dedi: ben Kuzca hatibiyim.
Halbuki Kastamonu'da hiç bu namda bir köy bulunduğunu bilmiyordum. Sonra geldim. İki Ispartalı asker yanıma geldiler.
Birisi dedi: Ben Kuzca hatibinden sana mektup getirdim."
Bu acip tevafuk bana bu iki ayrı yarı vilayette hem böyle tevafuk etmeleri Risale-i Nur hizmetinde sadakatle çalışmalarına bir işarettir." (Kastamonu Lahikası 27. Mektup)
Üstad'ın samimiyetiyle ve Allah'a olan teslimiyetiyle değerlendirdiği bu üç olay gerçekten de iman eden insanlar için önemli hikmetler taşımaktadır. Çünkü bu gibi olaylar müminlerin şevk ve heyecanlarını artırmaktadır. İnsanın hayatı boyunca işini kolaylaştıran vereceği kararı destekleyen kafasındaki düşüncesini hayata geçirmesine yardımcı olan olaylarla karşılaştığı anlar çok olur. Allah meydana gelen bu gibi olayların hepsinde kulları üzerindeki rahmetini korumasını ve inayetini gösterir. Onların Kendisine gösterdikleri samimiyete fedakarlığa sadakate dostluğa ihlasa ve tevekküle karşılık olarak en güzeliyle karşılık verir. Kuran'da şu şekilde bildirilir:
Allah'a karşılığını çok arttırma ile kat kat arttıracağı güzel bir borcu verecek olan kimdir? Allah, daraltır ve genişletir ve siz O'na döndürüleceksiniz." (Bakara Suresi 245)
Kuran Ahlakı Kategorisi -Dergi Yazıları-
- "TABİYYUN" HASTALIĞI
- BAŞÖRTÜSÜNE YANLIŞ ANLAMLAR VERİLMEMELİ
- BEDDİUZZAMAN'I YAKINDAN TANIMAK
- BEDDİUZZAMAN'IN MÜMİNLERE VASİYETİ; ÜMİTVAR OLUNUZ...
- BEDİÜZZAMAN'DAN GERÇEK MERHAMET ÜZERİNE BİR DERS
- BEDİÜZZAMAN'IN AİLEYE VE EĞİTİME VERDİĞİ ÖNEM
- GÜÇLÜ BİR İRADENİN ÖNEMİ
- HAYATININ HER ANIYLA MÜSLÜMANLAR İÇİN ÖRNEK BİR İNSAN: BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ
- HZ. MUHAMMED'İN (SAV) GÜZEL AHLAKI İNSANLAR İÇİN EN GÜZEL ÖRNEKTİR
- İMAN EDEN İNSAN ÖFKEDEN SAKINIR
- İNSANLARDAKİ MANEVİ BOŞLUĞUN ALTINDA YATAN GERÇEK NEDEN
- KIYMETTAR BİR İBADET: TEFEKKÜR
- MANEVİ BOŞLUK İNSANI ÇOK BÜYÜK BİR YIKIMA SÜRÜKLER
- MÜBAREK RAMAZAN AYI VE DUANIN ÖNEMİ
- MÜMİN ERKEKLER VE MÜMİN KADINLAR BİRBİRLERİNİN VELİLERİDİR
- MÜMİNLERİN DEĞERLİ BİR REHBERİ: SÜNNET-İ SENİYE
- MÜMİNLERİN ÜSTÜN AHLAKI
- O, BİR "SİRAC-I HAKİKAT" (HAKİKAT NURU)DUR
- RAMAZAN AYININ VE ORUCUN HİKMETLERİ
- SONBAHARIN HİKMETLERİ ÜZERİNE
- YÜKSEK AHLAKİ DEĞERLERE SAHİP ÇIKAN GENÇ NESİL BİR ÜLKENİN GELECEĞİNİN TEMİNATIDIR
- ZAHİRİ MUSİBETLER ALTINDA ÇOK TATLI NETİCELER VAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder