"BEDİÜZZAMAN'IN GÜZEL AHLAKINDAN ÖRNEKLER"
-20-
BEDİÜZZAMAN HER ŞART VE KOŞULDA KURAN AHLAKINI TEBLİĞ ETMİŞTİR
Allah müminlere Kuran ahlakının dünya üzerinde yayılması konusunda sorumluluk yüklemiştir. İnsanlara İslam ahlakını öğretmelerini, zalimleri vicdana ve merhamete davet etmeyi, zayıf bırakılmış insanları korumayı, adaletsizliklere izin vermemeyi emretmiştir. Ancak Allah inananlara bu sorumluluğu yerine getirirken bir takım zorluklarla karşılaşabileceklerini de haber vermiştir.. Kur'an'da bildirilen bu zorluklar, sıradan insanların irade gösteremedikleri, hemen umutsuzluğa kapıldıkları olaylardır.
Ayetlerde müminlerin iftirayla ya da toplumdan dışlanmakla denenebileceği bildirilmiştir. Tebliği yapan kişiler hakkında haksız iddialarda bulunulması, asılsız dedikoduların yayılması, topluma sapkın, yalancı ya da deli olarak tanıtılması Kur'an'da açıklanmış olan iftira çeşitleridir. Ancak Allah'ın vaadi olan bir imtihan şekli olduğu için müminler toplum tarafından dışlanmaktan da etkilenmez ve dine bağlılıktan hiçbir şekilde taviz vermezler.
Tüm bunların dışında inkar edenlerin İslam ahlakının yayılmasını engellemek için başvurduğu başka yöntemler de vardır. Ölümle tehdit etmek, tutuklamak, ticari açıdan imkanlarını kısıtlayarak fakir bırakmak, yaşadığı yerden sürmek, dostlarıyla görüşmesini engellemek gibi yöntemler tarih boyunca müminlere uygulanmıştır. Nitekim Allah Kur'an'da bu zorlukların herbirinin örneğini tek tek, peygamberlerin hayatlarından verilen örneklerle açıklamıştır.
Örneğin Firavun Hz.Musa'yı dinden döndürmek için ölümle tehdit etmiştir. Askerlerini peşine salmış ve Mısır'da hayat hakkı tanımamak için gayret etmiştir. Ancak bu tehlikeli ortam, Hz.Musa'nın doğru bildiği hayatı yaşamasına engel olmamıştır. Hatta yaşadığı zorluklar onun şevkini, gücünü ve aklını daha da arttırmıştır. Hz. Nuh hakkında yaşadığı bölgede sürekli olarak iftiralar yayılmıştır. Halkı, onu iman ettiği ve kendi dinlerine uymadığı için dışlamış, yaşam şekliyle sürekli olarak alay etmiştir. Bunun yanısıra toplumun önde gelenleri tarafından tehdit edilmiş ve karşı çıkmaya devam ederse sürgün edebileceklerini ifade etmişlerdir. Ancak Hz.Nuh tüm bunlara rağmen gece gündüz demeden tebliğ yapmaya ve insanları dine davet etmeye devam etmiştir.
Bediüzzaman Said Nursi'nin hayatında da aynı zorlukları görmek mümkündür. Onun da yaşadığı zorluklar peyamberlerin hayatlarında olduğu gibi çok çeşitlidir ve çok uzun bir dönemi kapsamaktadır. Defalarca hakkında asılsız dedikodular yayılması, zamanın gazetelerinde haksız iddialarda bulunulması, çok akıllı bir insan olduğu bilindiği halde akli dengesinin yerinde olmadığının iddia edilmesi, insanlardan ve toplumdan tecrit edilmesi, yalnız bırakılması, defalarca öldürme girişimlerinde bulunulması ve maddi sıkıntılar Bediüzzaman'ın yaşadığı zorluklar arasındadır. Bunların tümü Üstad'ı dini tebliğden yıldırma amacıyla yapılmıştır. Ancak tüm bu yapılanlar Bediüzzaman'ın dini yaymasında bir engel teşkil etmemiştir. Üstad her şart altında kendisine imkan oluşturarak, İslam'a hizmet etmeye devam etmiştir. İmkansızlıklar içinde imkan oluşturmuş ve her fırsatı İslamın menfaatine olacak şekilde değerlendirmiştir.
Örneğin 1943 yılında evine bir baskın yapılmış ve orada talebelerine yazdığı mektuplar, ilmi ve imani eserlere el konmuştur. Bunu yapmadaki amaç ise Risalelerin yazımını ve Üstad'ın insanlara dini anlatmasını engellemektir. Ancak Üstad dini anlattığı için yargılanmak üzere yolda giderken, bu kez otobüsteki yolculara tebliğ yapmaya devam etmiş ve Kadir gecesinde onları ibadete teşvik ederek cemaat halinde namaz kılmalarına vesile olmuştur. Üstad'ı Denizli hapishanesine götürmüşlerdir. Burada ise Risaleler gene yazılmaya devam etmiş ve kibrit kutuları içinde hücreden hücereye aktarılarak neşredilmeye yollanmıştır. Meyve Risalesi Denizli Hapishanesinin bir ürünüdür. (Re'fet Kavukçu, s.280)
Üstad'ın aşağıdaki tefekkürleri, çıkarılan tüm engellemelere rağmen yaşadığı yerlerde tebliğ vazifesini nasıl kararlılıkla sürdürdüğünü anlatmaktadır.
"Bütün onların bu tazyikat ve istibdadları; envâr-ı Kur'aniyeyi ışıklandıran gayret ve himmet ateşine, odun parçaları hükmüne geçiyor; iş'al ediyor, parlatıyor. Ve o tazyikleri gören ve gayretin hararetiyle inbisat eden o envâr-ı Kur'aniye; Barla yerine bu vilayeti, belki ekser memleketi bir medrese hükmüne getirdi. Onlar, beni bir köyde mahpus zannediyor. Zındıkların rağmına olarak, bilakis Barla kürsî-i ders olup, Isparta gibi çok yerler medrese hükmüne geçti."
Görüldüğü gibi hapisaheneye koyulması, evinin basılması, yazdığı yazıların toplatılması, elinden kağıdın kalemin alınması onun eserini yazmasına hiçbir şekilde engel olmamıştır. Üstad tüm bu koşullara rağmen kendisine mutlaka bir yerden bir imkan çıkararak, hizmete devam etmiştir. Hiçbir zaman "artık yapacak bir şey kalmadı, bundan sonra beklemek gerek" gibi bir düşünce içinde olmamıştır. Allah için herşeyin çok kolay olduğunu bilen Üstad her zaman tebliğ için imkan bulabileceğine inanmıştır. Bunun karşılığında da Allah ona her zaman bir kolaylık sağlamıştır. Kimsenin olmadığı ve sedece katil ve hırsızların olduğu koğuşlarda dahi Bediüzzaman bu durumu kendisi için bir hizmet vesilesi olarak görmüş ve onları eğitmek için gayret etmiştir.
Görüldüğü gibi samimi bir mümin, karşısına çıkan her fırsatı tebliğ için değerlendirebilir. Kiminle, nerede ve ne koşullar altında olduğunun bir önemi yoktur. Yeter ki Allah'a karşı samimi, içten bağlı, dinde kararlı ve sadık bir kul olsun. Bediüzzaman Said Nursi gibi..
Kuran Ahlakı Kategorisi -Dergi Yazıları-
- "TABİYYUN" HASTALIĞI
- BAŞÖRTÜSÜNE YANLIŞ ANLAMLAR VERİLMEMELİ
- BEDDİUZZAMAN'I YAKINDAN TANIMAK
- BEDDİUZZAMAN'IN MÜMİNLERE VASİYETİ; ÜMİTVAR OLUNUZ...
- BEDİÜZZAMAN'DAN GERÇEK MERHAMET ÜZERİNE BİR DERS
- BEDİÜZZAMAN'IN AİLEYE VE EĞİTİME VERDİĞİ ÖNEM
- GÜÇLÜ BİR İRADENİN ÖNEMİ
- HAYATININ HER ANIYLA MÜSLÜMANLAR İÇİN ÖRNEK BİR İNSAN: BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ
- HZ. MUHAMMED'İN (SAV) GÜZEL AHLAKI İNSANLAR İÇİN EN GÜZEL ÖRNEKTİR
- İMAN EDEN İNSAN ÖFKEDEN SAKINIR
- İNSANLARDAKİ MANEVİ BOŞLUĞUN ALTINDA YATAN GERÇEK NEDEN
- KIYMETTAR BİR İBADET: TEFEKKÜR
- MANEVİ BOŞLUK İNSANI ÇOK BÜYÜK BİR YIKIMA SÜRÜKLER
- MÜBAREK RAMAZAN AYI VE DUANIN ÖNEMİ
- MÜMİN ERKEKLER VE MÜMİN KADINLAR BİRBİRLERİNİN VELİLERİDİR
- MÜMİNLERİN DEĞERLİ BİR REHBERİ: SÜNNET-İ SENİYE
- MÜMİNLERİN ÜSTÜN AHLAKI
- O, BİR "SİRAC-I HAKİKAT" (HAKİKAT NURU)DUR
- RAMAZAN AYININ VE ORUCUN HİKMETLERİ
- SONBAHARIN HİKMETLERİ ÜZERİNE
- YÜKSEK AHLAKİ DEĞERLERE SAHİP ÇIKAN GENÇ NESİL BİR ÜLKENİN GELECEĞİNİN TEMİNATIDIR
- ZAHİRİ MUSİBETLER ALTINDA ÇOK TATLI NETİCELER VAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder