GÜZEL AHLAK
Dünya üzerinde yaşam süren her insan kendi inancına, sahip olduğu değerlerine ve hedeflerine göre belli bir ahlak üzerindedir. Nitekim dünya toplumlarına bakıldığında, birbirlerinden çok farklı ahlak yapısı taşıyan, değişik kıstaslara sahip olan ve bu nedenden dolayı da aralarında bir türlü anlaşma sağlayamayan insanlar ile karşılaşılır. Dünya üzerinde milyarlarca insanın yaşadığı göz önüne alınırsa, her insanın benimsediği bir takım kıstaslarla gerçek ahlaka ulaşılamayacağı son derece açıktır. Çünkü kimine göre ahlaksızlık gibi görünen davranışlar, bir başka insan için pek bir önem arz etmeyecektir. Hangi davranışın doğru hangisinin yanlış olduğuna ise sadece Allah'ın vahyine bakarak karar verebiliriz.
En güzel ahlak Allah'ın razı olduğu, Kitabı ve Resulleri aracılığı ile bizlere bildirdiği ahlaktır. Bunun dışında kalan yani, Allah'ın rızası dışında yaşanan yaşanan ahlak ise Kuran'ın dışında yaşanan cahiliye ahlakıdır. Cahiliye ahlakı, Kur'an-ı Kerim'le insanlara sunulmuş olan ahlak ile taban tabana zıttır. Çünkü dikkat edilirse bu ahlakı uygulayan toplumlarda hırs, kıskançlık, kin, nefret ve düşmanlık gibi özellikler normal karşılanmakta ve çoğunlukla da bu tavırlar benimsenmektedir. Bu özellikler ise, insanı doğal olarak üstün ahlaki değerlerden ve insani özelliklerden uzaklaştırmaktadır.
Hiç kuşkusuz insanı insan yapan tek kıstas, sahip olduğu inancı, manevi değerleri ve güzel ahlakıdır. İnancı ise ancak Allah(c.c)'a ve O'nun indirmiş olduğu Kur'an-ı Kerim'e olmalıdır. Kur'an-ı Kerim, insana iyiliği emredip kötülükten sakındırmayı, adaletli olmayı, güzel söz söylemeyi, hasetten kaçınmayı, fedakar olmayı, yalan söylememeyi ve diğer insanlara güzellikle davranılmasını emretmektedir. Kuran ahlakında insan, yanında bulunan esire dahi kendi yiyeceğini vermekle, onu doyurmak ve ona karşı güzel davranışlarda bulunmakla yükümlüdür. Bunların aksinde olan her davranışı Kuran şiddetle yasaklamakta ve insanı her türlü kötü davranıştan uzaklaştırmaktadır. İnsan, ancak Allah (c.c)'a olan inancıyla güzel ahlaka erişebilmektedir.
Elbette insanın kendisine tavsiye edilen güzel ahlakı uygulayabilmesi, onun Allah(c.c)'a olan derin korkusu ve imanıyla doğru orantılı olarak gelişir. Çünkü insan sahip olduğu vicdanı, imanı ve Allah (c.c) korkusu oranında bu ahlakı yaşayabilecektir. Buna göre, kendini hiç kimseye karşı sorumlu hissetmeyen ve Allah (c.c) inancına sahip olmayan bir insanla, kalben Allah'a tam bağlanmış, kendini Yaratan'a teslim olmuş ve Allah (c.c) korkusu ile dolu bir insan arasında son derece büyük ahlaki farklılık olacağı da açıktır.
Sözgelimi biri, Allah (c.c)'tan korkmadığı için kendi bencil çıkarlarını düşünerek fedakarlıktan kaçınacak, diğeri ise çevresindeki insanlara öncelik vererek kendi çıkarlarını ikinci plana atacaktır. Ya da biri çevresindeki insanlara yalan söyleyip dolandırıcılık yaparken, diğeri dürüstlüğü benimsemiş olarak çevresine güven telkin edecektir. Nitekim bu insan fedakarlığın en güzelini, sabrın en fazlasını ve güvenilirliğin en şiddetlisini sergilerken aynı zamanda da Kuran'ın kendisine emrettiği diğer güzel ahlak örneklerini uygulayacaktır. İşte tüm bu güzel ahlakın nedeni, Allah (c.c)'a olan iman ve O'na karşı duyulan büyük korkudur. Çünkü mümin bu ahlak örnekleri göstermediği takdirde, Allah (c.c)'ın kendisini azaplandıracağına dair daimi bir korku içerisindedir. Bu nedenle Rabbinin emirlerine karşı gelmekten ya da onları uygulamamaktan şiddetle kaçınır. Kaldı ki bu korkusu ve imanı onu insanlar arasında en örnek ve en ahlaklı olmaya itmektedir. Nitekim Allah (c.c), Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v) için Kur'an-ı Kerim'de "Ve şüphesiz sen, pek büyük bir ahlak üzerindesin." (Kalem Suresi, 4) diyerek kendisinden övgüyle bahsetmektedir. Peygamberimiz güçlü imanı sayesinde, dünya üzerindeki insanlar arasında en hayırlı ve ahlaki vasıfları ile en üstün bir konuma getirilmiş ve takva sahiplerine önder kılınmıştır. Görüldüğü gibi her insan için temel hedef, Peygamberimiz (s.a.v)'in sahip olduğu ahlaka sahip olmak olmalıdır. Çünkü Allah (c.c), "Kim Allah'a ve Resul'e itaat ederse, işte onlar Allah'ın kendilerine nimet verdiği peygamberler, doğrular (ve doğrulayanlar), şehidler ve salihlerle beraberdir. Ne iyi arkadaştır onlar" (Nisa Suresi, 69) ayetiyle insanı bu güzel ahlakı uygulamaya teşvik etmektedir.
Bediüzzaman Said Nursi bir sözünde ahlakın son derece bozulduğunu söylemiş ve tek çareyi de şöyle belirtmiştir:
"...Ahlak o derece bozulmuş ki; ondan, belki yirmiden birisine itimad edilmez. Bu acip halata karşı, fevkalade sebat ve metanet ve sadakat ve hamiyet-i İslamiye lazımdır; yoksa akim kalır, zarar verir. (Tarihçe-i Hayat, s. 278)
Bediüzzaman'ın da belirttiği gibi ahlaklı yaşamak için hamiyet-i İslamiye gerekir. Dinde gayret ve sebat gerekir. İşte bu sebeple Allah (c.c)'a ve ahiret gününe inanan her insanın Allah (c.c)'ın ahlakını gücünün yettiğinin en fazlasıyla yaşaması şarttır. Çünkü insan, ancak bu yaşam tarzı neticesinde Allah (c.c)'ın takva sahibi kulları için hazırlamış olduğu sonsuz güzellikteki cennete girmeyi umut edebilir. Nitekim cennet yaşamında Kur'an-ı Kerim'de belirtildiği üzere insanın bu ahlakına karşılık arkadaşları da peygamberler, salihler, sıddıklar ve şehitler olacaktır.
Kuran Ahlakı Kategorisi -Dergi Yazıları-
- "TABİYYUN" HASTALIĞI
- BAŞÖRTÜSÜNE YANLIŞ ANLAMLAR VERİLMEMELİ
- BEDDİUZZAMAN'I YAKINDAN TANIMAK
- BEDDİUZZAMAN'IN MÜMİNLERE VASİYETİ; ÜMİTVAR OLUNUZ...
- BEDİÜZZAMAN'DAN GERÇEK MERHAMET ÜZERİNE BİR DERS
- BEDİÜZZAMAN'IN AİLEYE VE EĞİTİME VERDİĞİ ÖNEM
- GÜÇLÜ BİR İRADENİN ÖNEMİ
- HAYATININ HER ANIYLA MÜSLÜMANLAR İÇİN ÖRNEK BİR İNSAN: BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ
- HZ. MUHAMMED'İN (SAV) GÜZEL AHLAKI İNSANLAR İÇİN EN GÜZEL ÖRNEKTİR
- İMAN EDEN İNSAN ÖFKEDEN SAKINIR
- İNSANLARDAKİ MANEVİ BOŞLUĞUN ALTINDA YATAN GERÇEK NEDEN
- KIYMETTAR BİR İBADET: TEFEKKÜR
- MANEVİ BOŞLUK İNSANI ÇOK BÜYÜK BİR YIKIMA SÜRÜKLER
- MÜBAREK RAMAZAN AYI VE DUANIN ÖNEMİ
- MÜMİN ERKEKLER VE MÜMİN KADINLAR BİRBİRLERİNİN VELİLERİDİR
- MÜMİNLERİN DEĞERLİ BİR REHBERİ: SÜNNET-İ SENİYE
- MÜMİNLERİN ÜSTÜN AHLAKI
- O, BİR "SİRAC-I HAKİKAT" (HAKİKAT NURU)DUR
- RAMAZAN AYININ VE ORUCUN HİKMETLERİ
- SONBAHARIN HİKMETLERİ ÜZERİNE
- YÜKSEK AHLAKİ DEĞERLERE SAHİP ÇIKAN GENÇ NESİL BİR ÜLKENİN GELECEĞİNİN TEMİNATIDIR
- ZAHİRİ MUSİBETLER ALTINDA ÇOK TATLI NETİCELER VAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder