BİR KARŞILIK BEKLEMEDEN İYİLİKTE BULUNMAK
İnsanlar genellikle yaptıkları iyiliklerden mutlaka bir karşılık beklerler. Halk arasında hiçbir karşılık beklemeksizin iyilik yapan bir insana rastlamak çok zordur. Çoğu insan yaptıklarının karşılığını maddi bir kazanç olarak görmek ister. Bir kısmı ise yaptıklarının çevresi tarafından duyulmasına ve insanların takdirine önem verir. Ancak her ne şekilde olursa olsun cahiliye toplumu açısından yapılan her işin maddi veya manevi bir kazancının olması çok önemlidir.
Karşılıksız yardım cahiliye insanları için boşa zaman, imkan ve emek kaybı anlamına gelir. Bu zihniyetteki bir insanın yardımda bulunacağı kişi kendi yakınları bile olsa, bu yardımdan mutlaka bir şekilde bir çıkarının olması gerekir. Karşılığında bir menfaat elde edilemeyen yardımlar, din ahlakını yaşamayan bu insanlarda isyana ve mutsuzluğa sebep olur.
Aslında toplumda bu zihniyete sahip çok fazla insan yaşamaktadır. Siz de çevrenizdeki insanları düşünürseniz, yaşlı annesine baktığı için sürekli olarak ne kadar sıkıntı çektiğini anlatan, yatalak babasına bakmaktan hayatını yaşayamadığını söyleyen, eşinin rahatsızlıklarından yakınan, evi ve çocukları için yaptığı fedakarlıklara artık dayanamayadığını dile getiren bir çok insan olduğunu görürsünüz. Cahiliye toplumunda sohbetlerin büyük bir bölümünü yaptıkları iyiliklerin karşılığını görememinin getirdiği şikayetler oluşturur. Çok çalışıp karşılığını alamamak, çok iyilik yapıp takdir görememek, çok fedakarlık yapıp bir şey kazanamamak bu şikayetlerin temel dayanak noktalarıdır.
Yapılan yardımın veya gösterilen güzel ahlakın karşılığında bir menfaat beklentisi içinde olmak, yapılan iyiliğin de değerini azaltır. Allah'ın rızasını ve rahmetini düşünmeden, insanlardan takdir, ilgi ve sevgi kazanabilmek amacıyla yapılan bir tavır, kişiyi ahirette mahçup edebilir. Çünkü Allah kendi rızası gözetilmeden, sadece kişinin kendisini tatmin edebilmek için yaptığı bir iyiliği ahirette makbul görmeyebilir. Nitekim Allah insanlara gösteriş olması için yapılan infakın kendi katında kabul edilmeyeceğini bildirmiştir. Çünkü böyle bir insan malını infak ederken, takdiri Allah'tan değil, insanlardan beklemektedir. Allah'ın değil, insanların sevgisini kazanmak için malını vermektedir. Ayrıca infak ettikten sonra bunu başa kakan insanların sadakalarının da geçersiz sayılacağı ayetlerde açıklanmaktadır. Bu da insanların yaptıkları fedakarlıklar ve iyilikler neticesinde içine girdikleri zorluğu dile getirmelerinin ne kadar yanlış olduğunu göstermektedir.
Bu durumda hasta annesine baktığı için yakınan, hayatından şikayet eden ve yaptığı fedakarlığı sürekli şikayetçi bir üslupla dile getiren bir insan, verdiği tüm emeklerin boşa gitmesinden ve ahirette hiç birinin karşılığını alamamaktan korkmalıdır. Çünkü gösterdiği ahlak bozukluğu yaptığı salih amelin değerini tümüyle yokedebilir.
Halbuki bir insan annesine sadece Allah rızası için, güzel bir ahlak göstermek amacıyla baksa, hem bu tavrından dolayı vicdanı rahat olur, huzur içinde yaşar, hem de ahiret günü Allah'tan karşılığın en güzelini almaya hak kazanır. Karşılığı yalnızca Allah'tan beklenerek yapılan her iyilik, hem sahibini dünyada neşe ve sevinç içinde yaşatır, hem de böyle bir ahlakın ahiretteki ecri belki de sonsuza kadar sürecek olan bir güzellik olarak ona geri döner. Birkaç yıllık bir sabır sonsuza dek sürecek olan bir ihtişama, zenginliğe ve mutluluğa dönüşür. Dikkat edilirse burada insanın alacağı karşılığı değiştiren sadece niyetidir. Dolayısıyla yapılan her iyilikte kişinin sadece Allah'ın rızasını hedeflemesi ve ihlasını kıracak olan hiçbir şeye izin vermemesi çok önemlidir.
Görüldüğü gibi iyiliğin karşılığını insanlardan beklemek çok büyük bir hatadır. Çünkü iyiliğin makbuliyeti karşılıksız yapılmasındadır. Karşılık beklemeden yapılan iyilik insanın ihlasının ve samimiyetinin bir çeşit ispatı olur. Çünkü yaptığı fedakarlık ve gösterdiği güzel ahlak için insanlardan bir karşılık beklemeyen kişi asıl karşılığı ahirette Allah'tan bekleyen kişidir. Bu da, onun imanın ve takvasının bir alametidir.
Üstad da bu konuya bir çok sözünde dikkat çekmiş ve ihlası kıracak bu gibi tavırlardan sakınmak gerektiğini tekrar tekrar müminlere hatırlatmıştır. Bediüzzaman'ın aşağıdaki sözü, insanların takdirini beklemenin tehlikesine işaret etmektedir:
"Aziz, dikkatli kardeşim! Biz, insanların hürmet ve ihtiramından ve şahsımıza ait hüsn-ü zan ve ikram ve tahsinlerinden mesleğimiz itibariyle cidden kaçıyoruz. Hususan acib bir riyakârlık olan şöhretperestlik ve cazibedar bir hodfüruşluk olan tarihlere şaşaalı geçmek ve insanlara iyi görünmek ise, Nur'un bir esası ve mesleği olan ihlasa zıddır ve münafîdir. Onu arzulamak değil, bilakis şahsımız itibariyle ondan ürküyoruz.
Yalnız Kur'anın feyzinden gelen ve i'caz-ı manevîsinin lemaatı olan ve hakikatlarının tefsiri bulunan ve tılsımlarını açan Risale-i Nur'un revacını ve herkesin ona ihtiyacını hissetmesini ve pek yüksek kıymetini herkes takdir etmesini ve onun pek zahir manevî keramatını ve iman noktasında zındıkanın bütün dinsizliklerini mağlub ettiklerini ve edeceklerini bildirmek, göstermek istiyoruz ve onu rahmet-i İlahiyeden bekliyoruz…
Kuran Ahlakı Kategorisi -Dergi Yazıları-
- "TABİYYUN" HASTALIĞI
- BAŞÖRTÜSÜNE YANLIŞ ANLAMLAR VERİLMEMELİ
- BEDDİUZZAMAN'I YAKINDAN TANIMAK
- BEDDİUZZAMAN'IN MÜMİNLERE VASİYETİ; ÜMİTVAR OLUNUZ...
- BEDİÜZZAMAN'DAN GERÇEK MERHAMET ÜZERİNE BİR DERS
- BEDİÜZZAMAN'IN AİLEYE VE EĞİTİME VERDİĞİ ÖNEM
- GÜÇLÜ BİR İRADENİN ÖNEMİ
- HAYATININ HER ANIYLA MÜSLÜMANLAR İÇİN ÖRNEK BİR İNSAN: BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ
- HZ. MUHAMMED'İN (SAV) GÜZEL AHLAKI İNSANLAR İÇİN EN GÜZEL ÖRNEKTİR
- İMAN EDEN İNSAN ÖFKEDEN SAKINIR
- İNSANLARDAKİ MANEVİ BOŞLUĞUN ALTINDA YATAN GERÇEK NEDEN
- KIYMETTAR BİR İBADET: TEFEKKÜR
- MANEVİ BOŞLUK İNSANI ÇOK BÜYÜK BİR YIKIMA SÜRÜKLER
- MÜBAREK RAMAZAN AYI VE DUANIN ÖNEMİ
- MÜMİN ERKEKLER VE MÜMİN KADINLAR BİRBİRLERİNİN VELİLERİDİR
- MÜMİNLERİN DEĞERLİ BİR REHBERİ: SÜNNET-İ SENİYE
- MÜMİNLERİN ÜSTÜN AHLAKI
- O, BİR "SİRAC-I HAKİKAT" (HAKİKAT NURU)DUR
- RAMAZAN AYININ VE ORUCUN HİKMETLERİ
- SONBAHARIN HİKMETLERİ ÜZERİNE
- YÜKSEK AHLAKİ DEĞERLERE SAHİP ÇIKAN GENÇ NESİL BİR ÜLKENİN GELECEĞİNİN TEMİNATIDIR
- ZAHİRİ MUSİBETLER ALTINDA ÇOK TATLI NETİCELER VAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder