"BEDİÜZZAMAN'IN GÜZEL AHLAKINDAN ÖRNEKLER"
-14-
BEDİÜZZAMAN'IN NEŞESİ GÜÇLÜ İMANINDAN KAYNAKLANMAKTAYDI
Kuran ahlakını yaşamayan insanlar sadece nefislerinin arzu ettiği bir durumla karşılaştıklarında sevinçe kapılır, neşelenirler. Kazançları arttığında, yeni bir mal sahibi olduklarında, işyerlerinde mevkileri yükseldiğinde, iltifat aldıklarında veya çıkarlarına uygun olan herhangi bir kazanç elde ettiklerinde sevinir, aksi durumlarda ise kolaylıkla hüzünlenirler. Kendi menfaatlerine etki etmeyen hiçbir olayla ilgilenmezler, çevrelerindeki olumsuzluklardan çok ciddi bir rahatsızlık duymazlar. Başkalarının sevinci, iyiliği, mutluluğu onlar için önemli olmaz. Ne kadar çok mal-mülk sahibi olurlarsa, o kadar mutlu olacaklarına inanırlar.
Halbuki müminlerin sevinci, Allah'a yakınlıklarından, Allah'ın rızasını kazanmaktan, İslam'ın yayılmasından ve insanların doğru yolu bulmasından dolayı artar. Bir mümin için kendi çıkarlarından ziyade çevresindeki insanların çıkarları önemlidir. Bu nedenle müminler diğer insanlara hizmet etmekten büyük bir zevk alırlar. Çünkü iman edenlerin yardıma muhtaç insanlara yardım etmesi, onların daha iyi bir hayat yaşaması için çalışması Allah'ın emridir. Müminler bu çabayı sarf ettiklerinde Allah'ın emrini yerine getirmenin ve O'nun sevgisini kazanmanın sevincini, heyecanını yaşarlar.
Örneğin bir insanın kalbini İslama ısındırmak müminler için son derece önemlidir. Tek bir insanı bile cehennem hayatından ve sonsuza kadar azap çekmekten kurtarmaya vesile olmak, çok büyük bir şevk ve heyecan konusudur. Müminler insanların Allah'a yaklaşmasından, İslam ahlakına karşı kalplerinde bir sevgi meydana gelmesinden, dine yaklaşmalarından büyük bir mutluluk duyarlar. Çünkü inananların dünya hayatındaki en büyük hedefleri, insanların dalgalar halinde İslam ahlakını yaşamaya başladıklarını görmektir.
İman edenlerin şevklerinin artması, Allah yolunda hizmet etmek için imkanlarının çoğalması, sağlıklarının güçlenmesi, neşe kazanmaları müminler için çok büyük bir müjdedir. İnsanların kendilerine örnek aldıkları birinin İslami seçmesi, bir toplumda dinsizliğin giderek azalması ve dine yönelişin artması, Kur'an'ın bir mucizesinin daha ortaya çıkması, dine karşı saygısız birinin saygılı hale gelmesi, Allah'ın adının daha sık anılmaya başlanması, tüm bunları duymak mümine büyük bir servet sahibi olmaktan çok dafa fazla zevk verir.
Nitekim peygamberler dünyanın en neşeli ve en mutlu insanlarıdır. Ancak bunun yanısıra dünyada onlar kadar haksızlığa uğratılan, baskı ve zulüm gören, zor şartlar altında yaşayan nadir insan vardır. Ancak onların çevrelerindeki insanların dini kabul etmesinden, insanların akın akın İslama girdiğini görmekten ve Allah'ın rızasına uygun bir hayat yaşamaktan kaynaklanan bir şevkleri ve heyecanları vardır.
Bediüzzaman Said Nursi de peygamberlerimiz gibi birçok zorluk çekmiş, ancak bununla beraber çok mutlu bir hayat yaşamıştır. Risalelerin insanlar tarafından okunduğunu, insanların vicdanlarını etkilediğini, iman edenlerin çoğaldığını duymak onun için en güzel sarayda yaşamaktan daha büyük bir neşe kaynağı olmuştur. Talebelerinin tesanütünün arttığına, bir müminin çalışkanlığının, şevkinin, dine bağlılığının güçlendiğine dair haberler gelmesi ona çok büyük bir müjde olmuştur. İçinde bulunduğu koşullarda nefsine hitap edecek tek bir şey bile olmaması onun mutluluğuna engel olmamıştır. Nitekim çoğu insan güzel evlerden, güzel kıyafetlerden, sağlıklı olmaktan, zenginlikten, güzel yiyeceklerden, gezmekten heyecan duyar. Bunlar olmadığında hayatın kendisi için çekilmez hale geldiğini düşünür ve mutsuz olur. Halbuki Üstad'ın hayatında bunların hiçbiri olmamıştır. Oturduğu evler içinde mobilyaları bile olmayan, dışarıya çıkmasına izin verilmeyen, dostlarının ziyareti yasaklanmış olan, yalnız kaldığı mekanlardır. Eski ve soğuktur. Yiyecekleri genellikle son derece kısıtlı ve birkaç çeşittir. Eğlencesi, arkadaşlarıyla sohbet etme imkanı, çeşit çeşit kıyafetleri yoktur. Ancak bunlara sahip olan insanlardan kat kat daha güzel ve keyifli bir hayat yaşamıştır. Allah'ın onun kalbine verdiği huzur, ruhunda hissettirdiği heyecan ve İslama hizmet etmenin getirdiği şevk, dünyanın hiçbir nimetine değişmeyeceği bir güzelliktir. Nitekim Bediüzzaman'ın bu ruh halini Risalelerin bir çok yerinde görürüz. Aşağıdaki açıklamalarda da Üstad neşesinin kaynağının İslama hizmet olduğunu ve bu yolda çalışan kişinin meydana getireceği ürünün kendisine çok önemli bir hediye vermiş hükmüne geçtiğini belirtmektedir.
"Risale-i Nur'a intisab eden kimsenin en ehemmiyetli vazifesi, onu yazmak veya yazdırmaktır ve intişarına yardım etmektir. Onu yazan ve yazdıran ve okuyan, "Risale-i Nur Talebesi" ünvanını alır; ve o ünvan altında, her yirmidört saatte benim lisanımla belki yüz defa, bazan daha ziyade hayırlı dualarımda ve mânevî kazançlarımda hissedar olmakla beraber, benim gibi dua eden kıymetdar binler kardeşlerin ve Risale-i Nur talebelerinin dualarına ve kazançlarına dahi hissedar olur. Hem dört vecihle dört nevi ibadet-i makbule hükmünde bulunan kitabetinde hem îmanını kuvvetlendirmek, hem başkalarının îmanlarını tehlikeden kurtarmaya çalışmak, hem Hadîsin hükmüyle "Bir saat tefekkür, bazen bir sene kadar bir ibadet hükmüne geçen" tefekkür-ü îmanîyi elde etmek ve ettirmek; hem hüsn-ü hattı olmayan ve vaziyeti çok ağır bulunan üstadına yardım etmekle hasenâtına iştirak etmek gibi çok faideleri elde edebilir. Ben kasemle te'min ederim ki: Bir küçük risaleyi kendine bilerek yazan adam, bana büyük bir hediye vermiş hükmüne geçer. Belki herbir sahifesi, bir okka şeker kadar beni memnun eder." (Tarihçe-i Hayat, s.285)
Kuran Ahlakı Kategorisi -Dergi Yazıları-
- "TABİYYUN" HASTALIĞI
- BAŞÖRTÜSÜNE YANLIŞ ANLAMLAR VERİLMEMELİ
- BEDDİUZZAMAN'I YAKINDAN TANIMAK
- BEDDİUZZAMAN'IN MÜMİNLERE VASİYETİ; ÜMİTVAR OLUNUZ...
- BEDİÜZZAMAN'DAN GERÇEK MERHAMET ÜZERİNE BİR DERS
- BEDİÜZZAMAN'IN AİLEYE VE EĞİTİME VERDİĞİ ÖNEM
- GÜÇLÜ BİR İRADENİN ÖNEMİ
- HAYATININ HER ANIYLA MÜSLÜMANLAR İÇİN ÖRNEK BİR İNSAN: BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ
- HZ. MUHAMMED'İN (SAV) GÜZEL AHLAKI İNSANLAR İÇİN EN GÜZEL ÖRNEKTİR
- İMAN EDEN İNSAN ÖFKEDEN SAKINIR
- İNSANLARDAKİ MANEVİ BOŞLUĞUN ALTINDA YATAN GERÇEK NEDEN
- KIYMETTAR BİR İBADET: TEFEKKÜR
- MANEVİ BOŞLUK İNSANI ÇOK BÜYÜK BİR YIKIMA SÜRÜKLER
- MÜBAREK RAMAZAN AYI VE DUANIN ÖNEMİ
- MÜMİN ERKEKLER VE MÜMİN KADINLAR BİRBİRLERİNİN VELİLERİDİR
- MÜMİNLERİN DEĞERLİ BİR REHBERİ: SÜNNET-İ SENİYE
- MÜMİNLERİN ÜSTÜN AHLAKI
- O, BİR "SİRAC-I HAKİKAT" (HAKİKAT NURU)DUR
- RAMAZAN AYININ VE ORUCUN HİKMETLERİ
- SONBAHARIN HİKMETLERİ ÜZERİNE
- YÜKSEK AHLAKİ DEĞERLERE SAHİP ÇIKAN GENÇ NESİL BİR ÜLKENİN GELECEĞİNİN TEMİNATIDIR
- ZAHİRİ MUSİBETLER ALTINDA ÇOK TATLI NETİCELER VAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder