DİNSİZ BİR MİLLET YAŞAYAMAZ
Dinsizlik bir millet için olabilecek en büyük felakettir ve dinsiz bir milletin varlığını sürdürebilmesi, güçlü ve etkili olabilmesi mümkün değildir. Bediüzzaman Said Nursi Ondördüncü Şua'da dinsizlik için şöyle demiştir:
"Ben de derim: "Dinsiz bir millet yaşayamaz" dünyaca bir umumî düsturdur..."
Milli ve manevi değerlerine sahip çıkan, samimi olarak devletine ve milletine saygıyla bağlı olan her insanın en önemli görevlerinden biri, dinsizliğe sebep olan etkenleri ortadan kaldırmaktır. Bunun için insanların önünde rehber olarak Kuran vardır. Müminler için en büyük örnek ise Kuran'da haberleri verilen elçilerdir. Elçiler yaşamları boyunca dinsizlikle mücadele etmiş, kurtuluşun Kuran ahlakının yaşanmasıyla mümkün olacağını insanlara anlatmışlardır.
Dinsizlikle fikri alanda yapılan bu çetin mücadelede Allah'ın yardımıyla her zaman için inananlar üstün gelmişlerdir. Yakın tarihimizden ise Bediüzzaman Said Nursi, dinsizlikle yaptığı mücadele ile çağımız inananlarına en güzel örneklerden birini oluşturmaktadır. Bediüzzaman dinsizlikle yaptığı mücadelede en önemli hedef olarak "maddiyyun ve tabiiyyun taunu" olarak isimlendirdiği materyalizm ve Darwinizm'i göstermiştir.
"Tabiiyyun, maddiyyun felsefesinden tevellüt eden bir cereyan-ı nemrudane, gittikçe ahirzamanda felsefe-i maddiye vasıtasıyla intişar ederek kuvvet bulup, Uluhiyeti inkar edecek bir dereceye gelir...Bir sineğe mağlup olan ve bir sineğin kanadını bile icad edemeyen aciz bir insanın uluhiyet dava etmesi ne derece ahmakçasına bir maskaralık olduğu malumdur."
Darwinizm Allah'ı inkar eden tüm felsefeler tarafından "sözde" bilimsel bir kılıf olarak kullanılmaktadır. Bu nedenle de, dinsizliğe temel oluşturan, canlılığın tesadüfler sonucunda, kendi kendine, zaman içinde oluştuğunu iddia ederek, tesadüfleri ve zamanı ilah edinen, Allah'ı inkar eden bu teorinin geçersizliğinin tüm insanlara duyurulması dinsizlikle mücadelede en önemli aşamadır. Darwinizmin bilimsel temeli çökertildiğinde, inkarcı felsefelerin tamamı doğal olarak ortadan kalkacaktır.
Dinsizliğin temelini oluşturan Evrim Teorisi Allah'ın varlığını inkar etme üzerine kurulmuştur. Ve materyalist felsefe yüzyıllardır insanlara "inkarın" telkinini vermektedir. Evrim teorisinin bilimsel geçersizliğini ortaya koymanın yanısıra, toplumlara Allah'ın varlığının her yerde açıkça görülen delillerini göstermek, insanları ahiretin varlığından haberdar etmek, Kuran mucizelerini anlatmak inkarcı telkini temelinden sarsacaktır.
Bediüzzaman Emirdağ Lahikasında dinsizlikle mücadelede Kuran'ın hakikatlerine sarılmak gerektiğini şöyle bildirmektedir:
"Şimdi bu zamanda en büyük tehlike olan zındıka ve dinsizlik ve anarşilik ve maddiyyunluğa karşı yalnız ve yalnız tek bir çare var: O da Kuran'ın hakikatlarına sarılmaktır. Yoksa koca Çin'i, az bir zamanda komünistliğe çeviren musibet-i beşeriye; siyasî, maddî kuvvetler ile susmaz. Yalnız onu susturan hakikat-ı Kur'aniyedir."
Dinsizlik, bir toplumda var olan tüm manevi değerleri kökünden yok eder. Dinsiz bir toplumda aile, vatan, millet, bayrak sevgisi kalmaz. Dinsiz insanlar sadece kendi menfaatleri için yaşarlar. Milletin ve devletin menfaatlerini düşünmezler. Fedakarlık nedir bilmedikleri için, ulusları için fedakarlıkta bulunmazlar. Bir insanın milleti uğruna canını feda edebilmesi için öldükten sonra şehit makamına yükseleceğine, Allah'ın cennet mekanında ağırlanacağına iman etmesi gerekir. Öldükten sonra yokolacağına inanan bir insanın böyle bir fedakarlıkta bulunması beklenmez. Dinsiz fertlerin oluşturduğu bir toplumda anarşi, cinayet, yolsuzluk eksik olmaz. Çünkü Allah korkusu olmayan insanlar kendilerini hiç kimseye karşı sorumlu hissetmezler, dolayısıyla hesap vermekten çekinmedikleri için her türlü ahlaksızlığı kolaylıkla yapabilirler. Oysa Allah korkusu olan bir insan ahirette hesabını veremeyeceği hiç bir şeyi yapmaz.
Millet için samimi hizmette bulunmak, milletin ve devletin çıkarlarını kendi çıkarlarının üzerinde tutmak, canı ve malı ile doğru gördüğü manevi değerler uğruna mücadele etmek sadece Kuran'a tabi olan insanlara ait özelliklerdir.
Din, vatanına ve milletine hizmet aşkıyla dolu insanlar yetiştirirken, materyalizm ve evrim teorisi dağa çıkıp devletine isyan eden, terör yaratan, gözünü bile kırpmadan bebek öldüren insanları yetiştirir.
Ancak şunu da unutmamak gerekir ki, din ancak Allah'ın vahyine dayalı olarak, içine hiçbir hurafe katmadan, Kuran rehber alınarak yaşandığında bir topluma refah getirir. Gerici veya yobaz bir zihniyet de tüm Müslümanların mücadele etmeleri gereken bir tehlikedir.
Her Müslüman Allah rızası için, tüm insanlığa hizmet etmek, insanların karanlıklardan nura çıkabilmelerine vesile olabilmek için dinsizlikle mücadelede üzerine düşen görevi hakkıyla yerine getirmelidir. Allah, Kuran'da hakkın batıl karşısında galip geleceğini müjdelemiştir. Üstün gelen mutlaka Allah'ın dini olacaktır. Ancak bu şerefli görevde her Müslümanın bir payı bulunmalıdır.
Rabbimiz'in bizlere bu müjdeyi verdiği ayetlerden bazıları şöyledir:
"Hayır, biz hakkı batılın üstüne fırlatırız, o da onun beynini darmadağın eder. Bir de bakarsın ki, o, yok olup gitmiştir. (Allah'a karşı) Nitelendiregeldiklerinizden dolayı eyvahlar size." (Enbiya Suresi, 18)
"Onların içinde bulundukları şey (din) mahvolucudur ve yapmakta oldukları şeyler (ibadetler) de geçersizdir." (Araf Suresi, 139)
Kuran Ahlakı Kategorisi -Dergi Yazıları-
- "TABİYYUN" HASTALIĞI
- BAŞÖRTÜSÜNE YANLIŞ ANLAMLAR VERİLMEMELİ
- BEDDİUZZAMAN'I YAKINDAN TANIMAK
- BEDDİUZZAMAN'IN MÜMİNLERE VASİYETİ; ÜMİTVAR OLUNUZ...
- BEDİÜZZAMAN'DAN GERÇEK MERHAMET ÜZERİNE BİR DERS
- BEDİÜZZAMAN'IN AİLEYE VE EĞİTİME VERDİĞİ ÖNEM
- GÜÇLÜ BİR İRADENİN ÖNEMİ
- HAYATININ HER ANIYLA MÜSLÜMANLAR İÇİN ÖRNEK BİR İNSAN: BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ
- HZ. MUHAMMED'İN (SAV) GÜZEL AHLAKI İNSANLAR İÇİN EN GÜZEL ÖRNEKTİR
- İMAN EDEN İNSAN ÖFKEDEN SAKINIR
- İNSANLARDAKİ MANEVİ BOŞLUĞUN ALTINDA YATAN GERÇEK NEDEN
- KIYMETTAR BİR İBADET: TEFEKKÜR
- MANEVİ BOŞLUK İNSANI ÇOK BÜYÜK BİR YIKIMA SÜRÜKLER
- MÜBAREK RAMAZAN AYI VE DUANIN ÖNEMİ
- MÜMİN ERKEKLER VE MÜMİN KADINLAR BİRBİRLERİNİN VELİLERİDİR
- MÜMİNLERİN DEĞERLİ BİR REHBERİ: SÜNNET-İ SENİYE
- MÜMİNLERİN ÜSTÜN AHLAKI
- O, BİR "SİRAC-I HAKİKAT" (HAKİKAT NURU)DUR
- RAMAZAN AYININ VE ORUCUN HİKMETLERİ
- SONBAHARIN HİKMETLERİ ÜZERİNE
- YÜKSEK AHLAKİ DEĞERLERE SAHİP ÇIKAN GENÇ NESİL BİR ÜLKENİN GELECEĞİNİN TEMİNATIDIR
- ZAHİRİ MUSİBETLER ALTINDA ÇOK TATLI NETİCELER VAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder