KIYMETLİ OLAN SÖZÜN EN GÜZELİNİ SÖYLEMEKTİR
Kuran'da gerek kişisel davranışlardan gerekse toplumsal ilişkilerin nasıl olması gerektiğinden bahseden pek çok ayet vardır. Düşünce tarzı, estetik anlayışı, giyim şekli, yürüyüşün nasıl olması gerektiği gibi konuların yanısıra konuşmalarda nasıl bir üslup ve ses tonu kullanılması gerektiği de ayetlerde yer alan konulardandır. Ben de bu yazımda güzel sözün insanlar üzerindeki etkisi üzerinde durarak, konuşurken tartışmacı bir üslup kullanmanın zararlarına değinmek istiyorum.
Allah İsra Suresi'nde; "Kullarıma sözün en güzel olanını söylemelerini söyle. Çünkü şeytan aralarını açıp bozmaktadır. Şüphesiz şeytan insanın açıkça bir düşmanıdır." (İsra Suresi, 53) ayetiyle, konuşmada sözün en güzel olanının seçilmesini emretmiştir. İslam dininin her hükmünde olduğu gibi konuşurken güzel söz söylemek de akıl kullanarak ve samimi davranarak gerçekleştirilebilecek bir ibadettir.
İnsanların düşüncelerini ifade etmek için kullanabilecekleri, anlamları birbirine benzer çok sayıda kelime vardır. Bu nedenle konuşurken kullanılan kelimelerden en güzel olanlarını seçerek konuşmak önemli bir meziyettir. Akla ilk geldiği gibi değil de karşı taraftaki kişinin hoşuna gidecek, kalbini yumuşatacak, onore edecek kelimeleri kullanarak konuşmak güzel bir ahlakın göstergelerindendir.
Aksi bir davranış içinde olmak yani düşünmeden konuşmak, karşı tarafın kusurlarını yüzüne vurmak, kötü lakaplar takmak, ters cevaplar vermek gibi davranışlar nefsin kolayına gidecek davranışlardır. Ayrıca bunlar kişiler arasında münakaşaya sebebiyet verecek, çekişmeye neden olacak yani nefisleri harekete geçirecek davranışlardır da… "Münakaşa, münazara ve mesail-i diniyede (dini meseleler) damarlara dokunacak tarafgirane mübahese (sohbet) etmemek lazımdır" (Emirdağ Lahikası, 1:267) diyen Bediüzzaman Said Nursi de Allah'ın bu hükmüne dikkat çekmektedir. Ve her ne olursa olsun münakaşaya sebebiyet verecek davranışlardan kaçınmak gerektiğini belirterek, haklı olunsa da münakaşa etmenin zararını şöyle ifade etmektedir:
"Haklı olsa, haksız olsa münakaşa eden haksızdır; bir dirhem hakkı varsa, bin dirhem bizlere zararı dokunabilir." (Şualar, s.269)
Çekişmenin en büyük zararlarından biri; "Allah'a ve Resûlü'ne itaat edin ve çekişip birbirinize düşmeyin, çözülüp yılgınlaşırsınız, gücünüz gider…" (Enfal Suresi, 46) ayetiyle de bildirildiği üzere yılgınlaşmaya ve güç azalmasına neden olmasıdır.
Bu nedenle Allah'a iman eden, O'nun ayetlerinden haberdar olan, her yaptıklarının karşılığını Allah katında bulacaklarını umut eden kimseler yani müminler hayatlarının her anında olduğu gibi konuşurken de akıl ve vicdan kullanarak konuşurlar. Konuşmalarında çekişmeye neden olacak ifadeler kullanmaktan şiddetle kaçınırlar.
Cahiliyenin bu konuda nasıl bir davranış içinde olduğuna baktığımızda ise karşımıza çıkan tablo son derece düşündürücüdür. Cahiliye ilişkilerinde kavgalar, tartışmalar, küskünlükler hatta cinayetlerin bir çoğu kısa bir konuşmanın neticesinde gerçekleşmektedir. Sadece tek bir cümle ya da tek bir kelime bir insanın üstündeki sevinci bir anda hüzne, ümidi bir anda karamsarlığa dönüştürebilirken, kalbine sıkıntı verebilmektedir.
Ancak hemen şu önemli noktayı hatırlatmakta fayda vardır. Herhangi bir konuşma neticesinde moral bozulması, hüzne ve karamsarlığa kapılmak ancak Allah'a iman etmeyen veya imanı zayıf insanlar için söz konusudur. Müminler ise Allah'a iman etmiş olmalarının kendilerine verdiği şevki, heyecanı, neşeyi ve ümidi Allah'ın izniyle hiç bir şekilde kaybetmezler.
Ama her ne olursa olsun, güzel sözün insanlar üzerinde son derece olumlu bir etkiye sahip olduğu da kesin bir gerçektir. Allah ayetlerde; "İyilikle kötülük eşit olmaz. Sen, en güzel olan bir tarzda (kötülüğü) uzaklaştır; o zaman, (görürsün ki) seninle onun arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki sıcak bir dost(un) oluvermiştir. Buna da, sabredenlerden başkası kavuşturulamaz." (Fussilet Suresi, 34-35) buyurmaktadır. Yani karşıdaki insan dost da olsa, düşman da olsa her zaman güzel söz fayda verecektir.
Ayrıca güzel sözün insanları doğruya götürme özelliği vardır. Çünkü vicdan kullanılarak yapılan bir konuşma, karşıdaki insanın da vicdanının harekete geçmesine sebep olur. Bu nedenle güzel söz bütün ömrünü inkarcı ideolojileri savunmakla geçirmiş olan bir insanın dahi kalbine etki ederek onu İslam'a yöneltebilir. Öfkeli bir insanı bir anda yumuşatabilir ya da karakteri bozuk olan bir insanın kısa sürede düzelmesine sebep olabilir. Allah rızası için yapılan güzel bir çağrı, Allah'ın dilemesiyle çok azgın bir insanı bile çok takva bir insan haline getirme gücüne sahiptir.
Güzel sözün kalbe yaptığı etkilerden biri de kini sevgiye çevirmesidir. İnsanlar doğrunun söylendiği, merhamet ve sevgi hissedilen, kendisine iyilik ve fayda getirmesi için yapılan bir konuşmaya ve bu konuşmayı yapan kişiye karşı hayranlık duyarlar. Çünkü her insanın yaradılışında iyiye ve güzele karşı bir eğilim vardır. Müminlerin yaptığı tevazulu, akılcı ve onore edici konuşmalar insanların yaradılıştan sahip olduğu bu güzel yönlerinin ortaya çıkmasını sağlar. Allah rızası için yapılan güzel sözlü konuşmalar birçok kişinin barış içinde yaşamasına ve insanların daha vicdanlı ve merhametli olmasına vesile olacaktır.
Bu, Allah'ın bir vaadidir. Bu nedenle vicdan ve akıl kullanmak ve sözün en güzelini seçerek konuşmak güzel bir ibadettir.
Kuran Ahlakı Kategorisi -Dergi Yazıları-
- "TABİYYUN" HASTALIĞI
- BAŞÖRTÜSÜNE YANLIŞ ANLAMLAR VERİLMEMELİ
- BEDDİUZZAMAN'I YAKINDAN TANIMAK
- BEDDİUZZAMAN'IN MÜMİNLERE VASİYETİ; ÜMİTVAR OLUNUZ...
- BEDİÜZZAMAN'DAN GERÇEK MERHAMET ÜZERİNE BİR DERS
- BEDİÜZZAMAN'IN AİLEYE VE EĞİTİME VERDİĞİ ÖNEM
- GÜÇLÜ BİR İRADENİN ÖNEMİ
- HAYATININ HER ANIYLA MÜSLÜMANLAR İÇİN ÖRNEK BİR İNSAN: BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ
- HZ. MUHAMMED'İN (SAV) GÜZEL AHLAKI İNSANLAR İÇİN EN GÜZEL ÖRNEKTİR
- İMAN EDEN İNSAN ÖFKEDEN SAKINIR
- İNSANLARDAKİ MANEVİ BOŞLUĞUN ALTINDA YATAN GERÇEK NEDEN
- KIYMETTAR BİR İBADET: TEFEKKÜR
- MANEVİ BOŞLUK İNSANI ÇOK BÜYÜK BİR YIKIMA SÜRÜKLER
- MÜBAREK RAMAZAN AYI VE DUANIN ÖNEMİ
- MÜMİN ERKEKLER VE MÜMİN KADINLAR BİRBİRLERİNİN VELİLERİDİR
- MÜMİNLERİN DEĞERLİ BİR REHBERİ: SÜNNET-İ SENİYE
- MÜMİNLERİN ÜSTÜN AHLAKI
- O, BİR "SİRAC-I HAKİKAT" (HAKİKAT NURU)DUR
- RAMAZAN AYININ VE ORUCUN HİKMETLERİ
- SONBAHARIN HİKMETLERİ ÜZERİNE
- YÜKSEK AHLAKİ DEĞERLERE SAHİP ÇIKAN GENÇ NESİL BİR ÜLKENİN GELECEĞİNİN TEMİNATIDIR
- ZAHİRİ MUSİBETLER ALTINDA ÇOK TATLI NETİCELER VAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder