RESULULLAH'IN ÜSTÜN AHLAKI
Peygamberimiz Hz. Muhammed dünya üzerindeki insanlara rahmet olarak gönderilmiş mübarek bir insandır. O, yaratılmışlar içerisinde en hayırlı ve en faziletli olanlarındandır. Onun getirmiş olduğu ilahi mesaj ise tüm insanlaradır. Bu yüzden her insan Peygamberimiz'in sünnetine uymaya ve yaşamının her anında Onu izlemeye çalışmalıdır. Ahzap Suresinin 21. ayetinde Allah; "Andolsun sizin için, Allah'ı ve ahiret gününü umanlar ve Allah'ı çokça zikredenler için Allah'ın Resûlü'nde güzel bir örnek vardır." demektedir. Yani Peygamberimizin sahip olduğu üstün ahlaki vasıfları, ve davranışları tüm insanlığa en güzel örneği oluşturmaktadır.
Hz. Muhammed'in manevi şahsiyetini kainatın güneşine benzeten Bediüzzaman Said Nursi bir sözünde Peygamberimiz'in üstünlüğünü şöyle ifade etmiştir:
"Şu gördüğün büyük aleme büyük bir kitap nazarıyla bakılırsa, nur-u Muhammedi (a.s.m.) o kitabın katibinin kaleminin mürekkebidir. Eğer o alem-i kebir, bir şecere tahayyül edilirse, nur-u Muhammedi, hem çekirdeği, hem semeresi olur. Eğer büyük bir insan tasavvur edilirse, o nur onun aklı olur. Eğer pek güzel şaşaalı bir Cennet bahçesi tahayyül edilirse, nur-u Muhammedi onun andelibi olur. Eğer pek büyük bir saray farz edilirse, nur-u Muhammedi, o Sultan-ı Ezelin makarr-ı saltanat ve haşmeti ve tecelliyat-ı cemaliyesiyle asar-ı sanatını havi olan o yüksek saraya nazır ve münadi ve teşrifatçı olur."
Kuşkusuz insanın uyacağı yolların içerisinde en güzeli, en parlağı ve en zengini Sünnet-i Seniyyeye uymaktır. Peygamber Efendimizin mübarek yaşamının her günü, her saati ve her dakikası Müslümanlar için en güzel örnektir. Her hareketinde, halinde ve kararlarında eşsiz bir güzellik vardır. Onun yüksek ahlakı yeryüzünü ışıklandırmış, dalalet ve küfür zulümatını dağıtmıştır. Bu yüzden Peygamberimizin yaşamından ve ahlakından bir hisse almak çok önemlidir.
Müslüman dünyada bir Allah'ın rızasını, ahirette ise selamet elde etmek istiyorsa Peygamberimizin ahlakını kendisine asla uzak görmemelidir. Çünkü her insan vicdanını sonuna kadar kullandığı ve Allah'ın istediklerine tam olarak uyduğu takdirde, çok kısa süre içerisinde Peygamberimizin ahlakı ile ahlaklanabilir. İnsanın güzel ahlakına ve tavır mükemmelliğine bir sınır koyması Kuran'a göre çok hatalı bir hareket olur. Kuran'da Allah "hayırlarda yarışınız" demektedir. Demek ki her güzelliğin, her hayırlı fiilin daha güzeli ve iyisi vardır ve insan ahireti için nefsinden yana bir hayır ve güzellik yarışına girmelidir. Bu yarışta örnek alınacak kişi ise baştan beri söz ettiğim gibi Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'dir.
Din büyüğümüz İmam Rabbani insanların ahlaklarınnı, manevi gayretleri ile, peygamberlerin ahlakına benzeyebileceğini şöyle belirtmiştir:
"Kamil manada peygambere tabi olanlar, tam mütabaat (bağlılık ve uygunluk), aşırı derecede muhabbet cihetinden belki de, sırf inayet ve mevhibe olarak, uyulan peygamberlerin bütün kemalatını kendilerine çekerler. Her manada, onların rengine girerler. O kadar ki: Tabi ile metbu (bağlanan ve bağlanılan) arasında, asalet ve tebaiyet, evveliyet ve ahiriyet hariç olmak üzere hiçbir fark kalmaz."
İmam Rabbani'nin dikkat çektiği bu gerçek son derece önemlidir. Hiçbir insanın kendisini değersiz görmesi, ahlakına güvenmemesi, geçmişte yaptığı hatalar nedeniyle "ben peygamberler gibi iyi bir insan olamam" demesi olmaz. Böyle düşüncelerin şeytanın bir vesvesesi olduğu çok iyi bilinmelidir.
Şeytan hatalarından arınmak, iyiye, doğruya ve güzele yönelmek isteyen her insana engel olmaya çalışacaktır. Gerçek ise tamamen farklıdır. İnsan her zaman hata yapabilir ancak bu hatalar insanı ahlakta en güzeline ulaşma hedefinden saptırmamalıdır. Aksine, bu hata ve kusurlar insanı bir daha üstün bir ahlaki mertebeye çıkartmak için bir basamak hükmündedir. Zira insan hata yaptıkça nefsinin kibir ve azgınlık yönü ezilir, tevazusu artar, doğruyu görür ve mükemmelleşir. Bir kişi insanlığın en zulümatlısı ve sapkın yolda olanı olsa da tövbe ve samimi bir niyet ile, Allah'ın kitabına ve sünneti seniyyeye harfiyen uyarak, insanların en güzel ahlaklısı ve en hayırlısı haline gelebilir. Bu yüzden hatanın kapsamı ne olursa olsun, insanın kendisine güzel ahlakta sınır tanımaması ve "İslam ahlakının en fazlası"na özenmesi Kurani bir tavır olacaktır. Bu konudaki en güzel örnek ise tekrar hatırlatmak isterim ki Hz. Muhammed (SAV)dir.
Peygamberimizin tüm insanlığa örnek olan güzel ahlakının kaynağı ise, takvası ve Allah'a olan yakınlığıdır. Bu yüzden ahlakını Peygamberimize benzetmek isteyenlerin, öncelikle, güçlerinin yettiği kadar Allah'a yakınlaşmaları, imanlarını ve takvalarını artırmaları, Kuran'ın emir ve yasaklarının son derece titiz birer uygulayıcıları olmaları gerekmektedir. Nitekim Peygamberimiz bir hadisi şerifinde de; "Sizin için, Allah'a karşı takva sahibi olmanızı tavsiye ederim. Dinleyiniz ve itaat ediniz..." demiştir. Yani peygamberimizin insanları öncelikle çağırdığı konu Allah'a yakınlık, O'na gönülden bağlılıktır.
Son olarak bir noktaya daha dikkat çekmek istiyorum. Müslümanların, Peygamberimizi sadece zihinlerinde tasavvur ederek takdir etmeleri değil, bilakis ona benzeyerek ve onun ahlakını haline geçirerek takdir etmeleri gerekir. Gerçek ve halis Müslümanlar böyle bir ahlak gösterdikleri takdirde, Allah'ın fazlı ve keremi ile, peygamberlerle beraber sonsuza dek ahiret kardeşleri olarak yaşamayı umabilirler.
Kuran Ahlakı Kategorisi -Dergi Yazıları-
- "TABİYYUN" HASTALIĞI
- BAŞÖRTÜSÜNE YANLIŞ ANLAMLAR VERİLMEMELİ
- BEDDİUZZAMAN'I YAKINDAN TANIMAK
- BEDDİUZZAMAN'IN MÜMİNLERE VASİYETİ; ÜMİTVAR OLUNUZ...
- BEDİÜZZAMAN'DAN GERÇEK MERHAMET ÜZERİNE BİR DERS
- BEDİÜZZAMAN'IN AİLEYE VE EĞİTİME VERDİĞİ ÖNEM
- GÜÇLÜ BİR İRADENİN ÖNEMİ
- HAYATININ HER ANIYLA MÜSLÜMANLAR İÇİN ÖRNEK BİR İNSAN: BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ
- HZ. MUHAMMED'İN (SAV) GÜZEL AHLAKI İNSANLAR İÇİN EN GÜZEL ÖRNEKTİR
- İMAN EDEN İNSAN ÖFKEDEN SAKINIR
- İNSANLARDAKİ MANEVİ BOŞLUĞUN ALTINDA YATAN GERÇEK NEDEN
- KIYMETTAR BİR İBADET: TEFEKKÜR
- MANEVİ BOŞLUK İNSANI ÇOK BÜYÜK BİR YIKIMA SÜRÜKLER
- MÜBAREK RAMAZAN AYI VE DUANIN ÖNEMİ
- MÜMİN ERKEKLER VE MÜMİN KADINLAR BİRBİRLERİNİN VELİLERİDİR
- MÜMİNLERİN DEĞERLİ BİR REHBERİ: SÜNNET-İ SENİYE
- MÜMİNLERİN ÜSTÜN AHLAKI
- O, BİR "SİRAC-I HAKİKAT" (HAKİKAT NURU)DUR
- RAMAZAN AYININ VE ORUCUN HİKMETLERİ
- SONBAHARIN HİKMETLERİ ÜZERİNE
- YÜKSEK AHLAKİ DEĞERLERE SAHİP ÇIKAN GENÇ NESİL BİR ÜLKENİN GELECEĞİNİN TEMİNATIDIR
- ZAHİRİ MUSİBETLER ALTINDA ÇOK TATLI NETİCELER VAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder