İNKARCILARA İSABET EDEN AZAP ÇEŞİTLERİ - 5
Dört gündür üzerinde durduğum gibi Allah-u Teala dünya tarihi boyunca kendisine iman etmeyen, Allah'ın beğendiği ahlakı uygulamayan azgın kavimlere çeşit çeşit belalar vermiştir. Ve unutmamak gerekir ki her kavim, kendisine elçiler uyarılarda bulunduktan, uyarı gelmemiş tek bir kişi kalmadıktan sonra azaba uğrar. Allah elçileri aracılığı ile her kavme öğüt alıp, düşünüp, kendilerini ıslah edecekleri kadar vakit tanır. Buna rağmen Allah-u Teala'ya dönüp yönelmeyenler dünyada ve ahirette azabı tadarlar. Bu bela çeşitlerinden bir diğeri ise kavmin başına taş yağmasıdır
BAŞLARINA TAŞ YAĞDIRILDI
Kur'an da Allah'a (c.c.) ve elçisine karşı başkaldıran topluluklara "taşla" gelen bir beladan da bahsedilir. Allah inkarcıları dünyada azaplandırırken üzerlerine taş göndermiş ve bazı kavimleri bu şekilde helak etmiştir. Cenab-ı Allah'ın iman etmeyenleri yıkıma uğratmak için seçtiği bu azapta taşın bela olma biçimi de oldukça ürkütücüdür. Zira Allah Kur'an da onların üzerine "balçıktan pişirilmiş istif edilmiş taşlar" yağdırdığını bildirmektedir.
"Böylece emrimiz geldiği zaman, üstünü altına çevirdik ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş, istif edilmiş taşlar yağdırdık; " (Hud Suresi 82)
Ve ayrıca Allah bu taşların herbirini özel olarak seçtiğini ve damgalandığını da beyan etmektedir.
"Rabbinin katında 'belli bir biçime sokulmuş, damgalanmış' olarak. Bunlar zalimlerden uzak değildir." (Hud Suresi 83)
Allah Kur'an'ın başka ayetlerinde de küfredenler ve azgınlaşanlar için üzerlerine yağdırdığı taşların her birinin özel olarak işaretlendiğini söylemektedir. Bu inkar eden bir kavmin her üyesinin yaptığı azgınlığın karşılığını Allah'tan tam olarak aldığını gösteren çok önemli bir delildir. Zira herkes işlediği günahı neyse onunla karşılık bulmaktadır.
"Üzerlerine çamurdan (iyice sertleşip kaskatı kesilmiş) taşlar yağdırmak için." (Ki bu taşların her biri,) Rabbinin katında ölçüyü taşıranlar için (herkese ayrı ayrı) işaretlenmiştir." (Zariyat Suresi 33-34)
Kuran-ı Kerim'de bir çok ayette ise kavimlerin başlarına gelen azabın vakti ve şiddeti anlatılır. Allah-u Teala'nın bizlere bildirdiğine göre inkarcı kavimlere isabet eden azaplar hiç beklemedikleri zamanlarda gelen, çok şiddetli azaplardır.
AZAP ONLARA HİÇ UMMADIKLARI BİR ANDA ANSIZIN GELİR
Kur'an'da şirk koşanların ve küfredenlerin başına gelen amansız azabın genellikle seher vakti, onlar uykuda iken geldiği bildirilir. Kuşkusuz uyku insanın en aciz olduğu andır. O an insanın şuuru tamamen kapalıdır. Bir ses gelse onu duyamaz. Duysa bile nereden ve ne için geldiğini kavrayamaz. Bu nedenle uyku sırasında kendini koruyacak bir durumda değildir. Her yönden azaba açıktır. Allah onları tam uyku anında, apansız yakalayarak büyük bir azaba çarptırmıştır. Kimi zaman tüm kavim uykuda iken Allah'ın kaçınılmaz olarak gelen belası ile tarihten silinmiştir. Kur'an'ın bir çok ayetinde kavimlerin uykuda azabla son buldukları şöyle zikredilir:
"O ülkeler halkı, geceleri uyurken, onlara zorlu azabımızın gelmeyeceğinden güvende miydiler? (Araf Suresi 97)
Bir ayette de azabın vaktinin sabah olduğuna özellikle dikkat çekilir:
"Fakat (azab) onların sahasına indiği zaman uyarılıp-korkutulanların sabahı ne kötü olur. (Saffat Suresi 177)
KÜFRE İSABET EDEN AZAP AYETLERDE NASIL TANIMLANIYOR?
Allah (c.c.) kutsal kitabı Kur'an da her şeyi hikmetle açıklamıştır. İnkar edenlere göndereceği azapların nasıl bir azap olacağını da ayetlerinde bildirmiştir. Nitekim daha önceki günlerde de üzerinde durduğum gibi bu azap Kur'an ayetlerinde "apansız" gelen bir azap olarak tanımlanır. Hiç ummadıkları bir zamanda onları sarıp kuşatacaktır. Bunun yanında azabın büyüklüğü şu kelimelerle bildirilmektedir: " şiddetli, çetin, iğrenç ve acı " bir azap. Azabın nasıl olacağını açıklayan bu kelimeler ne kadar dehşetli bir azap olacağını çok açık bir şekilde ortaya koymaktadır.
Bunun yanında küfredenlere isabet eden belaların onları nasıl bir konuma soktuğu da ayetlerde detaylı olarak açıklanır. Küfür hiç ummadığı bir anda gelen azapla oldukça aşağılatıcı ve küçük düşürülmüş bir duruma sokulur. Kur'an'ın ayetlerinde Allah (c.c.) bunu tüm müminlere ibret olarak beyan eder: Yakalandıkları azap sonucunda küfrün düştüğü durumu anlatan ayetlerden bazıları şöyledir.
"O zulmedenleri dayanılmaz bir ses sarıverdi de kendi yurtlarında dizüstü çökmüş olarak sabahladılar."(Hud Suresi 67)
"Onların bu yakınmaları, biz onları biçilmiş ekin, sönmüş ocak durumuna getirinceye kadar son bulmadı." (Enbiya Suresi, 15)
"Derken, hak (ettikleri cezaya karşılık) olmak üzere, o korkunç çığlık onları yakalayıverdi. Böylece onları bir süprüntü kılıverdik. Zulmeden kavim için yıkım olsun. (Müminun Suresi 41)
VE ALLAH'IN (C.C.) SONSUZ ADALETİ DAİMA TECELLİ EDER
Allah (c.c.)yine Kur'an ile Kendi katından azap isabet eden kişilerin kimler olduğunu da açıklamaktadır. Allah azabını haddi aşanlar, küfredenler, Allah'ı ve elçisini tanımayanlar, başkaldıranlar, zulmedenler, şeytana uyanlar, Allah'ın yolundan engelleyenler,elçilerine hileli düzenler kuranlar ve bu tutumlarında ısrarlı olanlar üzerine göndermiştir. Böylece tüm inananlar Allah'ın adaletinin kesin olarak gerçekleştiğine ve vadinin hak olduğuna şahit olmuşlardır. Hiç şüphesiz Allah insanlara hiçbir şekilde zulmetmez. Cenab-ı Allah ancak hakkı gerçekleştirmek, iman edenlerle küfredenlerin arasını ayırmak ve hak ettiklerini henüz dünyada iken vermek için bu azapları göndermektedir. Kuşkusuz Allah (c.c.) cehennemde inkarcılara bu azapların kat kat fazlasını verecektir.
" Andolsun, sizden önceki nesilleri, resulleri kendilerine apaçık deliller getirdiği halde, zulmettikleri ve iman etmeyecek oldukları için yıkıma uğrattık. İşte biz, suçlu-günahkar olan bir topluluğu böyle cezalandırırız." (Yusuf Suresi 13)
Kuran Ahlakı Kategorisi -Dergi Yazıları-
- "TABİYYUN" HASTALIĞI
- BAŞÖRTÜSÜNE YANLIŞ ANLAMLAR VERİLMEMELİ
- BEDDİUZZAMAN'I YAKINDAN TANIMAK
- BEDDİUZZAMAN'IN MÜMİNLERE VASİYETİ; ÜMİTVAR OLUNUZ...
- BEDİÜZZAMAN'DAN GERÇEK MERHAMET ÜZERİNE BİR DERS
- BEDİÜZZAMAN'IN AİLEYE VE EĞİTİME VERDİĞİ ÖNEM
- GÜÇLÜ BİR İRADENİN ÖNEMİ
- HAYATININ HER ANIYLA MÜSLÜMANLAR İÇİN ÖRNEK BİR İNSAN: BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ
- HZ. MUHAMMED'İN (SAV) GÜZEL AHLAKI İNSANLAR İÇİN EN GÜZEL ÖRNEKTİR
- İMAN EDEN İNSAN ÖFKEDEN SAKINIR
- İNSANLARDAKİ MANEVİ BOŞLUĞUN ALTINDA YATAN GERÇEK NEDEN
- KIYMETTAR BİR İBADET: TEFEKKÜR
- MANEVİ BOŞLUK İNSANI ÇOK BÜYÜK BİR YIKIMA SÜRÜKLER
- MÜBAREK RAMAZAN AYI VE DUANIN ÖNEMİ
- MÜMİN ERKEKLER VE MÜMİN KADINLAR BİRBİRLERİNİN VELİLERİDİR
- MÜMİNLERİN DEĞERLİ BİR REHBERİ: SÜNNET-İ SENİYE
- MÜMİNLERİN ÜSTÜN AHLAKI
- O, BİR "SİRAC-I HAKİKAT" (HAKİKAT NURU)DUR
- RAMAZAN AYININ VE ORUCUN HİKMETLERİ
- SONBAHARIN HİKMETLERİ ÜZERİNE
- YÜKSEK AHLAKİ DEĞERLERE SAHİP ÇIKAN GENÇ NESİL BİR ÜLKENİN GELECEĞİNİN TEMİNATIDIR
- ZAHİRİ MUSİBETLER ALTINDA ÇOK TATLI NETİCELER VAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder