ŞEYTANIN SİNSİ YÖNTEMİ: İNSANLARI ATALETE SÜRÜKLEMEK
Kuran'daki pek çok ayette şeytanın insanlar için apaçık bir düşman olduğu bildirilmektedir. Şeytan insanları Allah'ın yolundan ve dinden saptırmak için her an faaliyet halindedir. Bu nedenle her insan hayatı boyunca bu mühim düşmana karşı son derece dikkatli olmak zorundadır. İnsanların pek çoğu bu gerçekten haberdardır. Ancak şeytanın üzerlerindeki olumsuz etkilerini tam olarak anlayamadıkları için, tehlikenin büyüklüğünün farkına da her zaman gerçek anlamda varamazlar. Oysa şeytanın en büyük emeli insanların tamamının kendisi ile birlikte cehennemde sonsuza kadar kalmasını sağlamaktır. Bu menfi amacını gerçekleştirmek için de her türlü yöntemi denemektedir.
Kuran'daki pek çok ayette şeytanın saptırma yöntemlerinden örnekler verilmekte ve insanlar uyarılmaktadır. Korku, unutkanlık, kıskançlık, çekişme, enaniyetli tavırlar, tembellik, fakirlik korkusu, duygusallık, detaya dalarak gereksiz konularda oyalanma ayetlerde örnekler verilerek dikkat çekilen konulardan bazılarıdır. Çoğu zaman basit bir davranış bozukluğu ya da bir karakter özelliği olarak değerlendirilen bu gibi konuların tümü aslında şeytanın bir oyunudur. Şeytan bunları kullanarak insanlardaki tevekkül, sabır, tevazu, şefkat ve merhamet gibi güzel ahlak özelliklerini ortadan kaldırmaya çalışır. Amacı insanların Allah'ın hoşnutluğunu kazanmasını engellemektir. Bu nedenle şeytanın kullandığı yöntemlerin bilinmesi, onun oyunlarına karşı daha dikkatli olunması için bir vesile olacaktır.
Ben de bu yazımda şeytanın kullandığı sinsi yöntemlerden özellikle atalete yani tembellik konusuna dikkat çekmek istiyorum.
"Küçük üşengeçlikler" olarak değerlendirilmesi nedeniyle tembellik çoğu zaman hiç kimsenin önemsemediği bir davranış bozukluğudur. Ne var ki bu da şeytanın bir kandırmacasıdır. Çünkü tembellik hem fiziki hem de zihinsel olarak şeytanın yarattığı bir etkidir. Bu nedenle her yönden temizlenmesi gereken bir hastalıktır.
Tembellik konusu yalnızca insan bedenini ilgilendiren bir konu olarak yani bir yerden bir yere gitmeye üşenmek, bir işi çok uzun sürede sonuçlandırmak, ağırdan almak gibi örnekler dahilinde düşünülmemelidir. Bunların yanısıra herhangi bir konu üzerinde düşünmemek, her zaman kolay olanı seçmek, yenilikler yapmak yerine taklit etmeyi seçmek gibi karakter özellikleri ile ortaya çıkan düşünce tembelliği de şeytanın insan ruhunda yarattığı köklü bir bozukluktur.
Düşünce tembelliğinin insan üzerinde yarattığı olumsuz etkiler özellikle kişinin vicdanını ve aklını kullanmamasıyla ortaya çıkar. Bu da iradeyi etkileyecek ve bir süre sonra tembellik söz konusu kişinin tüm yaşamını etkisi altına alacaktır. Tembelliğinden dolayı hiçbir konuda irade ve kararlılık göstermeyecektir. Örneğin güzel ahlaklı bir insan olmak ve güzel davranışlarda bulunmak ancak irade gösterilmesiyle mümkün olabilir. Ancak tembel insanların içinde bulundukları öyle bir ruh halidir ki bir süre sonra kişi kendini ilgilendiren konularda bile gerekeni yapmaya üşenir. Hastalandığında doktora gitmek, herhangi bir konuda başarılı olmak için çaba harcamak, her konuda (görgü, kültür, ahlak…) daha iyi olmaya çalışmak yerine olduğu gibi kalmak bunlardan birkaçıdır.
İnsanları her zaman Allah yolunda çalışma yapmaya davet eden, tefekkür etmenin önemini vurgulayan Bediüzzaman Said Nursi, bir yazısında tembel insanların içinde bulundukları ruh halini şu sözleriyle tarif etmektedir:
"İşsiz, tembel, istirahatla yaşayan ve rahat döşeğinde uzananlar, ekseriyetle, sa'yeden (gayret eden), çalışanlardan daha ziyade zahmet ve sıkıntı çeker. Çünkü, daima işsizler ömründen şikayet eder, eğlence ile çabuk geçmesini ister. Sa'y eden ve çalışan ise şakirddir, hamd eder, ömrün geçmesini istemez. "İstirahat döşeğinde tembelce yatan ömründen şikayetçidir. Sa'yeden, çalışan ise şükreder" külli düsturdur. Hem o sır iledir ki, "Rahmet zahmette, zahmet rahattadır" cümlesi darb-ı mesel (atasözü) olmuştur." (Mesnev-i Nuriye, s.153)
"En bedbaht, en muzdarip, en sıkıntılı işsiz adamdır. Zira atalet ademin biraderzadesidir. Sa'y, vücudun hayatı ve hayatın yakazasıdır."
"Evet, size, meşakatte büyük rahat var. Zira, fıtratı müteheyyic (heyecanlı) olan insanın rahatı, yalnızca sa'y (gayret) ve cidaldedir. (mücadele)" (Münazarat. sf. 80)
Üstad'ın da dikkat çektiği gibi insan yalnızca Allah'ın rızasını kazanmaya adadığı bir hayat ile rahat ve huzurlu olabilir. Allah Kuran'da müminlerin nasıl bir ahlaka sahip olmaları gerektiğini; "Şu halde boş kaldığın zaman, durmaksızın (dua ve ibadetle) yorulmaya-devam et." (İnşirah Suresi, 7) ayetiyle tarif etmektedir. Gerçek rahatlık tembellik ile değil ancak Allah için gayret etmekle elde edilir.
İnsanların çok büyük bir kısmı tembelliğin kendilerine konforlu bir hayat kazandıracağını zannetmektedirler. Oysa bu çok büyük bir yanılgıdır. Çünkü daha önce de belirttiğim gibi atalete düşmek sadece şeytanın oyununa gelmek demektir. Şeytan tembellik yöntemini kullanarak o kişiye dünyada bulunuş amacını unutturarak ya da görmezlikten gelmesini sağlayarak, düşünmesini engelleyerek Allah'ın yolundan alıkoymaya ve amacına ulaşmaya çalışmaktadır.
Bu nedenle çalışkan, düşünen, düşündüklerini uygulayan, sürekli üreten bir insan olmak kişinin hem kendisi hem de çevresi açısından büyük bir kazanç olacaktır.
Kuran Ahlakı Kategorisi -Dergi Yazıları-
- "TABİYYUN" HASTALIĞI
- BAŞÖRTÜSÜNE YANLIŞ ANLAMLAR VERİLMEMELİ
- BEDDİUZZAMAN'I YAKINDAN TANIMAK
- BEDDİUZZAMAN'IN MÜMİNLERE VASİYETİ; ÜMİTVAR OLUNUZ...
- BEDİÜZZAMAN'DAN GERÇEK MERHAMET ÜZERİNE BİR DERS
- BEDİÜZZAMAN'IN AİLEYE VE EĞİTİME VERDİĞİ ÖNEM
- GÜÇLÜ BİR İRADENİN ÖNEMİ
- HAYATININ HER ANIYLA MÜSLÜMANLAR İÇİN ÖRNEK BİR İNSAN: BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ
- HZ. MUHAMMED'İN (SAV) GÜZEL AHLAKI İNSANLAR İÇİN EN GÜZEL ÖRNEKTİR
- İMAN EDEN İNSAN ÖFKEDEN SAKINIR
- İNSANLARDAKİ MANEVİ BOŞLUĞUN ALTINDA YATAN GERÇEK NEDEN
- KIYMETTAR BİR İBADET: TEFEKKÜR
- MANEVİ BOŞLUK İNSANI ÇOK BÜYÜK BİR YIKIMA SÜRÜKLER
- MÜBAREK RAMAZAN AYI VE DUANIN ÖNEMİ
- MÜMİN ERKEKLER VE MÜMİN KADINLAR BİRBİRLERİNİN VELİLERİDİR
- MÜMİNLERİN DEĞERLİ BİR REHBERİ: SÜNNET-İ SENİYE
- MÜMİNLERİN ÜSTÜN AHLAKI
- O, BİR "SİRAC-I HAKİKAT" (HAKİKAT NURU)DUR
- RAMAZAN AYININ VE ORUCUN HİKMETLERİ
- SONBAHARIN HİKMETLERİ ÜZERİNE
- YÜKSEK AHLAKİ DEĞERLERE SAHİP ÇIKAN GENÇ NESİL BİR ÜLKENİN GELECEĞİNİN TEMİNATIDIR
- ZAHİRİ MUSİBETLER ALTINDA ÇOK TATLI NETİCELER VAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder