İMAN İNSANLARI NASIL DEĞİŞTİRİR-2
Dinsiz bir insan Allah'a iman ettiğinde karakteri, ahlakı ve hayata bakış açısı tümüyle değişir. Dinsizliğin getirdiği karamsarlıktan, sıkıntılardan, karakter ve ahlak bozukluklarından tamamen kurtulur. Din insana, fıtratına en uygun olan, ruhunun ve bedenin en rahat, en huzurlu yaşamı sürebileceği bir ahlak sunar. Bu nedenle Allah sevgisi ve korkusuyla tanışmış olan ve dini yaşayan bir insan hem dünyada rahat bir yaşam sürer, hem de ahiretten umut içinde olur.
İman, dünyaya yönelik bütün korkuları yokeder
Allah'tan korkmayan bir insanın kalbinde yüzlerce korku vardır. Çünkü Allah'ın gücüne sığınıp dayanmayan bir insan için artık kendisini koruyacağını düşündüğü, yardımını umduğu, zor bir anda güvenebileceği hiçbir varlık kalmaz. Dolayısıyla dünya hayatına yönelik tüm tehlikeler kalbinde tedirginlik ve korku uyandırır.
Hastalanmaktan, yaşlanmaktan, fakir kalmaktan, sevdiği insanları kaybetmekten, yalnız kalmaktan, işini kaybetmekten, dedikodudan, küçük düşmekten ve bunun gibi zarar göreceğini düşündüğü herşeyden korkar. Üstelik bu korkular ve tedirginlikler, alınan tedbirlerle ve önlemlerle de azalmaz. Bu insanlar her an kendilerine zarar verebilecek bir olayın başlarına gelmesi endişesiyle yaşamlarını devam ettirirler.
Ancak İslam dini tüm bu korkuları silerek yerine tek ve asıl olması gereken bir korku koyar, o da Allah korkusudur. Allah'ı inkar ettiği için sürekli endişe ve tedirginlik içinde yaşayan bir insan, Allah'a iman ettiğinde kalbine rahatlık gelir. Çünkü iman ettiğinde hastalıkları, ölümleri, afetleri, güzellikleri, neşeyi ve bereketi yaratan, herşeyin sahibi olan ve herşeye gücü yetene teslim olur. Yaşadığı her anın ve başına gelen her olayın Allah'ın kendisi için takdir ettiği kaderi olduğuna iman eder ve Allah'ın kendisi için her zaman en hayırlısını ve en güzelini takdir ettiğini bilir. Allah'a güvenip dayanır, Allah'ın her an kendisini koruyacağını ve başına her ne geliyorsa Allah'ın takdiriyle geldiğinin şuurundadır ve hepsinden razıdır.
İman, insanlara tavır mükemmelliği kazandırır
İman insanın sahip olduğu tüm olumsuz özellikleri olumluya çevirir. Çevresinde hep sevgisizlik, acımasızlık, merhametsizlik, adaletsizlik, vefasızlık, sadakatsizlik, yalan ve hile görmeye alışmış olan ve tüm bunları olağan karşılayan bir insan, imanla birlikte gerçek sevgi, merhamet, şefkat, vefa ve sadakat ile tanışmış olur. Çünkü Allah insanlara güzel ahlakı ve birbirlerine değer vermelerini emreder. Allah katında her insan eşittir ve güzel ahlak gösterdiği müddetçe güzelliğe layıktır.
Bu nedenle iman alaycılığı ve kibiri tevazuya çevirir. İnsanlara karşı kırıcı, küçük düşürücü konuşan bir insan imanla birlikte çevresine iltifat eden, onların güzelliklerini öven, gönül alan bir insan haline gelir. Öfkeli olan ve çevresindekilere sert davranan biri, sakin, hoşgörülü ve merhametli olur. Enaniyetli insanlar imanla birlikte canayakın ve tevazulu bir hale gelirler. Kindar, kıskanç olan insanlar affedici olurlar. Düşüncesiz ve bencil olanlar fedakar ve yardımsever olurlar. İman insanların tavırlarında ve ahlakında büyük bir değişim meydana gelmesine vesile olur. Böylece daha önce insanların ahlakından rahatsız oldukları için uzak durdukları kişileri bile sevilen ve saygı duyulan insanlar haline getirir.
İman eden insan kanaatkar olur
Halk arasında içinde bulunduğu halden memnun olan ve içinde bulunduğu durumdan şikayet etmeyen insan sayısı çok azdır. Bulunduğu ev, yaptığı iş, okuduğu okul, yaşadığı muhit, sahip olduğu arkadaş çevresi insanlar için hep şikayet konusu olur. Hayır gözüyle bakıp, hayır görmeyi öğrenmemiş olan insanların elinde bulunan nimetlerden tatmin olması çok zordur. Bu tip insanlar kolay kolay birşeyden memnun olmazlar. Hayatlarının pek çok anı onlar için yeni bir şikayet malzemesi olur.
Hiçbir güzellik onları tatmin etmez ve yeterli gelmez. Yeni bir kıyafet alsalar akılları alamadıkları diğer kıyafetlerde kalır. Yeni bir araba alsalar, daha yeni modeli çıktığında onu alamadıklarına hayıflanırlar. Bir ev sahibi olsalar, daha büyüğünü ve daha güzelini gördüklerinde hemen üzüntüye düşerler. Bunların hepsi cahiliye insanının kanaatkar olmamasından kaynaklanır. Büyük İslam alimi Bediüzzaman Said Nursi de, Kuran ahlakından uzak olmanın insana getirdiği zararları bize şu hikmetli sözleriyle hatırlatır:
"Kanaatsizlik sa'ye, çalışmaya şevki kırar, şükür yerine şekva ettirir, tembelliğe atar. Ve meşru helal, az malı terk edip gayrı meşru külfetsiz bir malı arar. Ve o yolda izzetini belki haysiyetini feda eder."
Halbuki iman eden bir insan herşeyden önce Allah'ın yarattığı her nimette binbir güzellik ve hayır görür. Bu gözle baktığı için herşeyden çok büyük zevk alır, neşe duyar. Allah'ın kendisi için dilediği herşeyden razı olur. Kalbi rahat ve mutmaindir. Yaşadığı yeri onun için seçenin, kıyafetlerini, yiyeceği yemeği, arkadaşlarını, gideceği tatil yerini ve hayatının diğer tüm detaylarını takdir edenin Allah olduğunu bilir. Herbirinin Allah katından verilmiş bir nimet olduğunun bilinciyle en ufak bir şikayetin, en ufak bir serzenişin Allah'a karşı çok büyük bir saygısızlık olacağını bilir. Böyle bir tavrın Rabbinin nimetlerine karşı nankörlük olduğunun farkındadır.
İnsan imanla birlikte kanaatkar olmayı da öğrenir. Aslında dinsiz bir insanın iman kazanması ölü bir insanın dirilmesi gibidir. İman kişiye, insanı insan yapan tüm güzel özellikleri kazandırır. Bu nedenledir ki imanın zevkini tadan, imanın nuruyla hayatı aydınlanan bir insanın, Allah'ın izniyle, tekrar eski karanlık yaşamına dönmesi mümkün değildir.
Kuran Ahlakı Kategorisi -Dergi Yazıları-
- "TABİYYUN" HASTALIĞI
- BAŞÖRTÜSÜNE YANLIŞ ANLAMLAR VERİLMEMELİ
- BEDDİUZZAMAN'I YAKINDAN TANIMAK
- BEDDİUZZAMAN'IN MÜMİNLERE VASİYETİ; ÜMİTVAR OLUNUZ...
- BEDİÜZZAMAN'DAN GERÇEK MERHAMET ÜZERİNE BİR DERS
- BEDİÜZZAMAN'IN AİLEYE VE EĞİTİME VERDİĞİ ÖNEM
- GÜÇLÜ BİR İRADENİN ÖNEMİ
- HAYATININ HER ANIYLA MÜSLÜMANLAR İÇİN ÖRNEK BİR İNSAN: BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ
- HZ. MUHAMMED'İN (SAV) GÜZEL AHLAKI İNSANLAR İÇİN EN GÜZEL ÖRNEKTİR
- İMAN EDEN İNSAN ÖFKEDEN SAKINIR
- İNSANLARDAKİ MANEVİ BOŞLUĞUN ALTINDA YATAN GERÇEK NEDEN
- KIYMETTAR BİR İBADET: TEFEKKÜR
- MANEVİ BOŞLUK İNSANI ÇOK BÜYÜK BİR YIKIMA SÜRÜKLER
- MÜBAREK RAMAZAN AYI VE DUANIN ÖNEMİ
- MÜMİN ERKEKLER VE MÜMİN KADINLAR BİRBİRLERİNİN VELİLERİDİR
- MÜMİNLERİN DEĞERLİ BİR REHBERİ: SÜNNET-İ SENİYE
- MÜMİNLERİN ÜSTÜN AHLAKI
- O, BİR "SİRAC-I HAKİKAT" (HAKİKAT NURU)DUR
- RAMAZAN AYININ VE ORUCUN HİKMETLERİ
- SONBAHARIN HİKMETLERİ ÜZERİNE
- YÜKSEK AHLAKİ DEĞERLERE SAHİP ÇIKAN GENÇ NESİL BİR ÜLKENİN GELECEĞİNİN TEMİNATIDIR
- ZAHİRİ MUSİBETLER ALTINDA ÇOK TATLI NETİCELER VAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder